Gücün ve büyüklüğün ölçüsü
“Sen büyüksün, sen ağabeysin” diyerek çözmeye çalışırız çocuklar arasındaki anlaşmazlıkları. Gerek kendi çocuklarımız gerek rastgele çocuklar arasındaki ufak kavgaları nizaları, bir şeyleri bölüşemedikleri durumda içlerinde yaşça büyük olanı muhatap alırız ve onu ikna etmeye çalışırız.
Ve onun büyüklüğünü dile getiririz, ağabeyliğini, akıllılığını öne çıkarırız.
Çünkü insan fıtrat olarak bilir ki büyük olmanın, ağabey olmanın, abla olmanın, akıllı olmanın bir takım yükümlülükleri vardır. İnsan bu yükümlülüklerini göstererek büyüklüğünü, ablalığını ve ağabeyliğini ispat eder.
Hiç kimse böyle bir pozisyonda büyüklüğün gereğinin dövmek, vurmak, bastırmak ve dayatmak olduğunu söyleyemez.
Ağabeyliğin, ablalığın, bu anlamdaki büyüklüğün birinci şartı merhamete, merhamet kanatlarına sahip olmaktır.
Gelin biz bu meseleyi çocuklar arası ilişkiden daha yukarılara doğru taşıyalım. Baba diyelim, ana diyelim. Bu kelimelerle merhametin daha çok öne çıktığını görürüz.
Peygamberlerin gücünün ve büyüklüğünün en önemli göstergesi de onların Merhamet Kanatlarına sahip olmalarıdır.
Demek oluyor ki merhameti en güzel ifade eden kelime de kanatlardır, sıcacık kanatlardır.
“Müminler üzerine merhamet kanatlarını indir” diye emrolunmuştur Peygamber Aleyhisselam. Onlar da bunun gereğini yapa gelmişlerdir. Hiç bir kanat onların kanatlarının altı gibi sıcak ve geniş olmamıştır.
Madem bizler de O`nun yolunun yolcularıyız, büyüklüğümüzü, ağabeyliğimizi bu şekilde göstereceğiz.
Rabbim şu çilekeş coğrafyayı bir de depremle imtihan ediyor. Yakından uzağa hepimiz bu imtihanın içindeyiz.
İnsanlık bugün üzerlerine gerilecek, altlarına girilecek sıcak kanatlara muhtaçtır.
Dün büyüklüğümüzü çocukların bile yapmayacağı yollardan ispat etmeye yelteniyorduk; asarız, keseriz, döveriz, ekmeğinizi keseriz, aç bırakırız, kapıları kapatırız vs. diyorduk. Hiç mi hiç yakışmıyordu.
Bugün Rabbimiz başka yollar açtı. Buyurun o yoldan girelim ve kendimizi gösterelim. Önceki hatalarımızı da affettirmiş oluruz.
Aman ha dikkat edelim, bir başka hataya, başa kakma, minnet altında bırakma hatasına düşmeyelim.