İçeriye yaslanmayan dışarıya yaslanır
Trump-Selman-Sisi üçlüsünün sergilediği ihanet fotoğrafı bir türlü gözümün önünden gitmiyor. Bir tarafları kırıp dökme endişesiyle öfkemi bir türlü yazıya dökemedim. Yazmadım ama dostlarla birlikte hep bunu konuşuyoruz. Bu ümmet hiç böyle iblisçe tuzakla karşılaştı mı acaba?
Nedir bu başımıza gelenler? Müslümanlar birbirlerini topluca katletmek için bütün servetlerini Amerika`ya ödeyecekler.
Neden ihanet ediyor bu hainler biliyor musunuz? Ümmetin ana gövdesine dayanmadıkları için, ümmetin ana gövdesiyle itikadi açıdan problemli oldukları için.
Daha açık konuşalım; her şey varıp Vehhabiliğe dayanmaktadır. Ümmetin ana gövdesini tekfir eden bir düşüncenin yapacağı budur.
Bulunduğu bölgede güçlenip devlet olduğu günden bu yana ümmetin ana gövdesiyle savaş halinde olmuştur. Vehhabilik veya ondan türeyen gruplar hep Müslümanlarla, Sevad-ı a`zam diye tabir edilen ümmetin ana gövdesiyle savaşa gelmiştir. Küfür dünyasıyla hiç bir zaman problemleri olmamıştır. Tarihlerine baktığınızda bunu açıkça görürsünüz. Daha da kötü olan şey, böyle bir düşünce ve yapı her zaman dışarının işine yaramıştır. Onlar için bundan güzel ne olabilir? Elbette sonuna kadar desteklerler ve bundan sonra da destekleyecekler. Yani İslam`ın ana gövdesine itiraz hareketleri dışardan destek almak, dışarıya yaslanmak zorundadırlar.
Burada acı olan şey; dışarıya yaslanan Suud hanedanının ümmetin servetinin üzerine oturmuş olmasıdır.
Trump-Selman-Sisi üçlüsünde sergilenen ihanete bir daha bakın. Korkarım Trump`ı önce Hadim`ül Harameyn, sonra da halife ilan edecekler.
Ümmet bu fitneden kurtulmalıdır. Bunun için ilmi açıdan kendisini geliştirmelidir. Üst düzeyde akademik çalışmalar yapılmalı, bir taraftan da sivil medreseler bu istikamette kendilerini yenileyerek gençliğe istikamet vermelidir.
Daha da önemlisi; Vehhabilği, tekfirciliği besleyen damarlar kurutulmalıdır. Bu düşünceye malzeme üreten, onların bahane kaynağı olan bid`at ve hurafelerle ümmetin ana gövdesi incitilmeden mücadele edilmelidir.
Fakat tevhid adına, bid`atlarla mücadele adına halkla savaşılmamalıdır.
Bu ümmeti içinde sırtını dışarıya yaslayanlar elbette sadece Vehhabiler değildir, içeriye yaslanmayan herkestir. Müslüman halkla ters düşen herkestir. Aslında bu siyasi ve sosyolojik bir kuraldır, ister istemez bu yolun sonu oraya çıkar.
Kendi halkının desteğiyle iktidar olamayanlar mutlaka dışarıya yaslanmak durumundadırlar. Bunun da elbette bir faturası olacaktır. İşin acı tarafı bu fatura gariban halka çıkacaktır.
Şimdi ihanet fotoğrafına bir daha bu gözle bakın; sadece Kral Selman değil Sisi de aynısıdır, o fotoğrafta yer alan herkes aynısıdır.