Bu işi ehline sordunuz mu hiç?
Günlük politikadan birazcık uzaklaşalım, yoksa insan nerdeyse bunalıma girecek.
Bir olay çok dikkatimi çekmişti. Arkadaşımız geniş olan iş yerinin bir bölümünü pastane-cafe yapmak istiyordu. Halen bu işi yapmakta olan birisiyle istişare etti, o da gelip görmesi gerektiğini söyledi. Verdiği saatten yarım saat sonra geldi. Meğer tam vaktinde gelmiş de yarım saat boyunca iş yerinin biraz ötesindeki bir bankete oturmuş, oradan dakikada kaç kişinin geçtiğini defalarca saymış, bu insanların gelir seviyelerini tahmin etmiş, sonunda arkadaşa bu işin burada olmayacağını söyledi, o da bu işten vazgeçti.
İşi ehline sormadıkları için zarar eden o kadar çok insan tanıyorum ki. Güzergâhımda açılıp kapanan sayısız iş yeri var. En fazla bir yıl dayanabiliyor, bazıları bir yıl da sürmüyor. Yani ikinci yılın kirasına gelindiğinde veremiyor ve bırakmak zorunda kalıyor. Yaptığı bunca masraf boşa gidiyor.
Hiç kimseye danışmadan ticarete atılan, üretime teşebbüs eden ve sonunda pes eden böyle insanlara çok üzülüyorum.
İstişareden, bir işin erbabına danışmaktan güzel bir nimet var mıdır? Hem de bedava. Diğer insanların tecrübelerinden yararlanmamak ne acı bir şey.
Tamam, ticarette cesaret bu işin olmazsa olmazıdır. Cesaretin hemen ardından da istişare gelmektedir.
Yapacağımız işin çapına göre bazen bir tek istişare de yetmeyebilir, işin her bir merhalesi için ayrı ayrı istişareler bile gerekebilir.
İşin İslami yönüne gidip vaaz ve nasihat yapmak istemiyorum. Bizzat şahit olduğum durumları dile getirmeye çalışıyorum.
Bizim kardeşlerimiz ekonomik açıdan genellikle fakir veya orta sınıf, güçlü olanlarımız çok azdır. Yanlış bir iş nedeniyle battıklarında kendilerine çok pahalıya mal oluyor, kolay kolay toparlanamıyorlar. Toparlansalar bile yıllarını alıyor.
İstişare sadece iş kurma konusunda değil başta evlilik konusunda asla ihmal edilmemelidir. Karşılaştığımız ailevi huzursuzluk ve boşanma olaylarında soruyoruz;
-Kardeşim sen bu evliliği yaparken, bu eşinle evlenirken onu hiç birilerinden sordun mu?
-Hocam sormama ne gerek var, bizzat gözümle görerek evlenmiştim, diyor.
Eğer şunu bilseydi; gözle görmek şahitliklerin sağlamıdır fakat evlilik hariç. Çünkü evlilik soruşturmasında göze değil kulağa itimat edilir.
Evet, Peygamberî ölçüye göre; İstihare yapan aldanmaz, İstişare eden pişman olmaz, İktisat eden de fakrü zarurete düşmez.
İstişarenin en önemli kullanma alanlarından birisi de İslamî çalışmalardır. Meyve veren çalışmalara bakarak onlardan yararlanmamak, sadece kendi kafamıza takılıp gitmek ne büyük bir kayıptır.