• DOLAR 34.661
  • EURO 36.358
  • ALTIN 2935.144
  • ...

Anlaşılan o ki bu referandum sürecinde siyasi konulara epeyce temas etmemiz gerekecek. Zaten dünkü yazımızın arkasının gelmesini isteyenlerin yanı sıra, fazla bir şey anlamadık daha açık yaz diyenler vardı.

Mesele sadece evet veya hayırdan ibaret değildir. Biz öncelikle referandum vesilesiyle özellikle iktidar partisini hakkaniyetli, adil ve insaflı bir şekilde değerlendirmeye çalışacağız.

Bu arada merak etmeyin o gün ne yapacağımızı net ve berrak bir şekilde ortaya koyacağız.

Sıkça dile getiriyoruz; bu ülkede, hatta bütün bir Orta Doğuda ciddi bir İslamî Muhalefet boşluğu vardır. Bu boşluğu doldurmak bütün samimi Müslümanlar için bir yükümlülüktür.

Mevcut iktidar aslında bu boşluğu ta baştan keşfetmiş ve değerlendirerek iktidara gelmiştir. Hakkını yemeyelim, bu boşluğu az çok doldurmuş, İslam adına bir takım mağduriyetleri gidermiştir.

Fakat belirli bir dönemden sonra iktidar milletvekillerinin büyük bir kısmına, belediye başkanlarına, il başkanlarına ve bu parti içinde sözü geçenlerin tamamına yakınına bakıldığında bu isimlerin İslam'la özdeşleşmiş kişiler olmadığını göreceksiniz. İslam denilince bölgelerinde akla ilk gelen isimler olmadığını, İslam adına taşın altına elini koyan, İslam davasına omuz veren isimler olmadığını göreceksiniz.

Bunların büyük bir kısmı ya devletçi bürokrat, ya iş adamı, ya müteahhit, ya fabrikatör, kısacası patronlardır. Tehlike anında gemiyi ilk terk edecek karakterdedirler. Hepsinin en azından bir B planı var, hepsi de Erdoğan`sız günler için çoktan hazırdırlar. Kurulu düzenlerini ve dönen çarklarını diğer zamanlarda da çalışacak şekilde ayarlamışlardır.

İktidar partisi nasıl bir kadro ile referanduma gittiğinin farkına varmalıdır. Dünkü yazımda Özevetçiler diye de bunları kastettim. Çünkü bunlar iktidar partisinin görünen yüzünü, vitrinini oluşturuyor. Böyle bir vitrin bu ülkede İslam adına bedel ödeyen samimi Müslümanlar tarafından hiç de iyi görülmüyor.

Zaten bu söz konusu beyefendiler de İslam adına yıllar yılı bedel ödeyen kesimlere hiç iyi gözle bakmıyor, tepeden bakıyor, hatta hiç görmüyorlar.