Defolun gidin, başka yerlerde boğuşun!
Son yıllarda İslam ülkelerinin üzerine yılan gibi çöreklenen, kâbus gibi çöken emperyalistlerin birbirlerine hırlamaya başladıklarını görüyoruz.
Günümüz dünyasının iki süper gücü olan ABD ve Rusya`nın aralarının gittikçe gerildiğine dair haberler öne çıkmaya başladı.
Karşılıklı restleşmelerle aralarındaki bir takım antlaşmaların kaldırıldığı haberlerini okuyoruz.
Putin`e dayandırılan bir haberde Moskova`nın altına 12 milyon insanı içine alabilecek kapasitede bir yeraltı sığınağı yapılmasını istediği söylenmekte. Yani Rusya Amerika`dan açıkça nükleer bir saldırı beklemektedir.
Bunun anlamı, söz konusu gerginliğin sonu karşılıklı bir nükleer savaşa doğru gidildiğidir.
Bütün bunlar bir oyun mudur? Dünyayı ve özellikle Ortadoğu`yu susturmak için, onların istedikleri şekilde paylaşmalarına ses çıkarmamaları için dünyayı nükleer bir savaşla tehdit midir?
Aslında birbirlerini değil, geri kalan dünyayı, özellikle paylaşılacak olan ülkeleri tehdit midir, bilmiyoruz.
Yani böylece dünya bu emperyalist iki ülkeye diyecek ki; Aman ha, ne yapıyorsunuz? Böyle bir çılgınlık olur mu? Sizin yaptığınız dünyanın sonunu getirmek demektir. Neyi istediniz de vermedik ki? Buyurun istediğiniz gibi paylaşın, Suriye birinizin olsun, Irak birinizin olsun. Veya her iki ülkeden istediğiniz yerleri, istediğiniz bölgeleri alın, sizin olsun. Yeter ki nükleer bir çılgınlık yapmayın.
Var oldukları günden bu yana ABD ve Rusya`nın bir birleriyle doğrudan savaştıklarını görmediğimiz için bunları söylüyoruz. Yani bugüne kadar savaşmadıklarına göre bundan sonra da savaşmayacaklar, bu restleşmeler birer blöften ibarettir diye düşünüyoruz.
Peki, bu düşüncemiz doğru mudur, süper güçlerin birbirleriyle savaşmamaları değişmez bir kanun mudur, bu hep böyle mi gidecek?
Süper güçlerin bu çatışmasızlığını, dünyayı anlaşmalı bir şekilde ortaklaşa sömürmelerinin kuralı olarak görenler ve bu şekilde ezberleyenler yanılabilirler.
Rabbimiz isterse eğer bunları köpek boğuşturur gibi bir birleriyle boğuşturur, buna elbette gücü yeter. Hatta bu hususta asıl kural koyan da Rabbimizdir. Maide Suresi 14. Ayet-i kerimesine iyice dikkat ettiğinizde bunu çok rahat görürsünüz. Hıristiyanlar için; onların aralarına kıyamet gününe kadar sürmek üzere kin ve düşmanlık koyduğunu, kendi elleriyle yaptıkları sanatlarını kendilerine göstereceğini haber vermektedir.
Evet, Rabbimiz isterse bunları köpekler gibi birbirleriyle boğuşturur.
Fakat biz istiyoruz ki başka yerlerde boğuşsunlar, artık Müslümanlar üzerinden sürdürmesinler boğuşmalarını, Müslümanları birbirlerine kırdırmasınlar.
Mademki restleşiyorsunuz, mademki birbirinizi tehdit ediyorsunuz, lütfen defolup gidin artık topraklarımızdan. Erkekçe, doğrudan doğruya karşılıklı savaşın. Biraz da kendi topraklarınızda boğuşun, kendi şehirlerinizi yakıp yıkın, kendi metropollerinizi viraneye çevirin. Biraz da Washington`da savaşın, New York`ta savaşın, Moskova`da savaşın.
Lütfen defolup gidin Afganistan`dan, Suriye`den, Halep`ten, defolup gidin Irak`tan, Musul`dan.