• DOLAR 34.608
  • EURO 36.318
  • ALTIN 2972.96
  • ...

15 Temmuz 2016, tarihe İblisin ve Ezanın adeta elle tutulur gözle görülür şekilde tecessüm ettiği bir gün olarak geçecektir, geçmiştir bile.

Belki bunların yanında birçok kişi ve olayın da öne çıktığı söylenebilir. Fakat bir gün geriye dönüp bakıldığında 15 Temmuza damgasını vuran iki kelimenin İblis ve Ezan olduğu görülecektir.

Tarih boyunca İblisle örtüşen, İblisi temsil eden, İblisçe nitelendirilecek kişiler ve gruplar mutlaka gelmiştir.

Bugün şahitlik edip durduğumuz FETÖ hareketi ve FETÖ darbesi de İblis sıfatıyla ancak bu kadar örtüşebilir.

Siz İslam`a hizmet adına kırk yıla yakın bu ümmetin maddesine ve manasına el koyacaksınız ve geldiğiniz nokta bu olacak.

Kırk yıla yakın bu ülkede bir defacık olsun Müslümanların acı gününde onlarla yan yana gözükmeyeceksiniz,

Alın terleriyle yaptıkları imam-hatipleri, Kur`an Kursları kapatılırken, örtülerinden dolayı kızlarımız okullarından uzaklaştırılırken, İslam`a yakınlığından dolayı partiler kapatılırken, Müslümanlar zindanları doldururken bir defacık olsun onların yanında yer almayacaksınız, kısacası zalim yönetimlere bir defacık yüzünüzü ekşitmeyeceksiniz…

Sonra, özellikle İslami kesimlerin destekleyerek çıkardığı dindar bir yönetime savaş ilan edeceksiniz… Kendi dışınızdaki bütün İslami kesimleri hedef alacaksınız…

Kenan Evrenlere ses çıkarmayacaksınız, Demirellere, Ecevitlere, Tansu Çiller ve Mesut Yılmazlara sesinizi çıkarmayacaksınız, fakat eksiğiyle kusuruyla şöyle veya böyle şer güçlerin rahatsız olduğu bir yönetime savaş açacaksınız, darbeye yelteneceksiniz.

Üstelik bütün bunları ümmetin zekâtlarıyla, bağışlarıyla ve sınav hırsızlıklarıyla yerleştirdiğiniz kadrolarla yapacaksınız.

Sonra öyle insafsız, öyle bir vahşi darbeye yelteneceksiniz ki, 27 Mayıstan bu yana darbelerin hepsine bizim aklımız erer. Bütün bu darbelerin bile bir ahlakı vardı, bütün acımasızlıklarına rağmen bir haddi hududu vardı, asılacak birkaç kişi belliydi, hapsedilecekler, işinden atılacaklar az çok tahmin edilirdi.

Şu FETÖ örgütünün yaptıklarına, yapmaya yeltendiklerine ve yapmayı düşündüklerine bir bakar mısınız? Tüyleriniz diken diken oluyor. Söyleyin Allah aşkına, İblis değil de kim yapabilir bütün bunları?

Üstelik bütün bunları siyonizmin ve Büyük Şeytanın emri olarak yerine getirdiğinden kimin şüphesi var ki?

FETÖ hareketinin İblis olarak böylesine net bir görünüm alması, darbe teşebbüsüyle deşifre olması Allah`ın bu ümmete çok büyük bir lütfudur.  Trilyonları harcasaydık hiç kimseye inandıramazdık.

Gelelim 15 Temmuz 2016 tarihinin bir numaralı simgesi olan Ezana.

Ezan hiçbir zaman bu kadar kendisi olmamıştır.

Müslümanlar ezanı hep namaz vakitlerini bildiren, namaza çağıran bir şiar olarak dinleye gelmişlerdir.

Fakat 15 Temmuz gecesi, her hangi bir namaz vakti olmadığı halde okunmaya başlayan ezanlar insanımızın yüreğini yerinden oynatmış, ruhunda büyük bir devrim yapmıştır. O esnada meydanları dolduran insanların yüzüne bakmışsanız bunu görmüşsünüzdür.

Önce aklıma fetih ezanları geldi, hani Müslümanlar bir beldeyi fethettiklerinde namaz vakti olmadığı halde ilk yapılan şey orada hemen bir ezan okunmasıydı, artık o beldenin bir İslam beldesi olduğunu, bundan böyle orada Allah`ın dininin ve hükmünün geçerli olduğunu ilan eden ezanlar.

Fakat 15 Temmuz gecesi okunmaya başlayan ezanların bunun da ötesinde bir yeri vardı.

Bir fethin, bir zaferin habercisi değil, fethi ve zaferi bizzat gerçekleştiren gücün ve enerjinin ta kendisiydi.

Sonra birden aklıma Peygamber Aleyhisselam`ın başta Buhari ve Müslim olmak üzere bütün hadis kitaplarında zikredilen o meşhur hadisi şerifi geldi:

“Namaz için ezan okunduğu zaman, şeytan ezanı duymamak için arkasını dönüp yellenerek kaçar…”

Evet, 15 Temmuz 2016 gecesi okunmaya başlayan ezanlarla birlikte İblisin kaçışı başlamıştır. Allah Teâla Ezanın ne olduğunu önce müminlere göstermiş, onların imdadına yetiştirmiş, sonra da İblisi def eylemiştir.