Bir de ziyaret seferberliği başlatılmalıdır!
Hayatın bütün alanlarında tesettürle bulunabilme, özellikle ilköğretimde tesettürle okuma hakkının elde edilmesine yönelik başlatılan seferberlik hızlı ve bir o kadar da heyecanlı bir şekilde sürmektedir.
Barbarca direnen bir takım yöneticiler olsa da, bu anlamsız yasakların aşılması, isteyen öğrencilerin örtünerek okullarına, derslerine girebilmeleri konusunda elhamdülillah çok ciddi mesafeler alınmıştır.
Bunun yanında tesettüre inandığı halde, okuluna ve dersine başörtüsüyle girmek istediği halde henüz buna cesaret edemeyen, bu adımı atamayan epeyce kızımızın olduğuna da şahit olmuş bulunuyoruz.
Yine aynı şekilde okulun kapısına kadar örtüsüyle geldiği halde okulun girişinde başörtüsünü çıkaranların sayısı da oldukça dikkatimizi çekmektedir.
Liselerde de okulun kapısına kadar örtülü bir şekilde gelip girişte örtülerini çıkaran, yine okul çıkışında örtünen, yani sadece okulda başını açan kızlarımızın sayısı da gittikçe artmaktadır.
Bütün bunları göz önünde bulundurarak şunu söylüyoruz ki, şu anda bizleri yeni görevler beklemektedir.
Anlaşılan odur ki, yasakların kaldırılmasına yönelik bu seferberliğin yanında bir başka seferberlik daha başlatmak durumundayız.
Bir anlamda öncekine dikey seferberlik dersek, şimdi bir de yatay seferberlik başlatmamız gerekmektedir.
Saflarımızı sıklaştırmalıyız, okuluna başörtüsüyle gelen öğrenci sayısını kesinlikle artırmalıyız.
Bunun için başta bizzat öğrencilerin kendisine yönelik tebliğ ve bilgilendirme çalışmaları üzerinde yoğunlaşmalıyız.
Hepsinden de önemlisi, öğrencilerin ailelerini ziyaret etmeliyiz. Başta dindar öğrenci ailelerini, okulun kapısına kadar örtülü gelen kızlarımızın ailelerini, henüz örtünmese bile örtünmeyle aralarında mesafe olmayan, anneleri, ablaları örtülü olan çocukların ailelerini ziyaret etmeliyiz.
Onlara cesaret vermeliyiz, böyle bir dönemde örtünmenin Allah katındaki değerini, kazanılacak olan zaferin önemini anlatmalıyız.
Evet, dindar öğrenci velilerini tesbit edip evlerine varmalıyız.
Hem böylece çocuklarımız sayesinde onların arkadaşlarının aileleriyle de tanışmış oluruz.
Belki onları daha önce tesettür için düzenlediğimiz etkinliğimize davet etmiş olabiliriz. Fakat şimdi bizzat kızlarını okula başörtülü bir şekilde göndermeleri için onları ziyaret etmeliyiz.
Yine aynı şekilde sivil toplum kuruluşlarını, dernekleri, cemaatleri ve İslami faaliyette bulunan yapılanmaları bu anlamda ziyaret ederek desteklerini ve katılımlarını istemeliyiz.
Fakat, başlatacağımız bu ikinci seferberlik esnasında dikkat edeceğimiz çok önemli noktalar vardır.
İçimizden ziyareti gerçekleştirecek olanlarımızı çok iyi seçmeliyiz. Çünkü bu ziyaretler yapıcı, kaynaştırıcı ve ikna edici ziyaretler olacaktır.
Evet, katılım konusunda üzgünüz, çok daha fazla kız öğrenci örtünerek okula gelmeliydi diye düşünüyoruz.
Belki, örtünerek okula gelecek diye beklediğimiz, o şekilde tahmin ettiğimiz bir çok aile şimdilik bizim beklentilerimizi boşa çıkartmış olabilir.
Bundan dolayı onlara kızmamalıyız, onlara sert çıkmamalıyız, özellikle onları itham edici bir tavır takınmamalıyız.
Bir anlamda onları mazur görmeliyiz, anlamaya çalışmalıyız. Çünkü bu Türkiye`de bir ilktir. Allah`ın izniyle onlar da katılacaklar fakat belki biraz geriden geleceklerdir.
Şimdilik bu işin nereye varacağını bekleyip görmek isteyeceklerdir. Onları asla kınamamalıyız, cesaretsizlikle, korkaklıkla itham etmemeliyiz.
Kızlarını başörtüsüyle okula göndermeyi başaran kardeşlerimizden önemli bir istirhamımız var:
Lütfen o kahraman yavrularımızı örtülerin en güzeliyle örtelim, örtülerine özen gösterelim, gerekiyorsa biraz masrafa girelim. Hem kendisi çok sevsin örtüsünü, hem de arkadaşları çok sevsin. Övünebilecekleri, gurur duyabilecekleri, kendilerini ayrıcalıklı hissedebilecekleri bir örtüye ve örtünme şekline sahip olsunlar.
Yani, tesettürü sevdirebilmek için elimizden ne geliyorsa yapalım. Sınıflarında, okullarında henüz bir veya birkaç kişi olan, bütün dikkatleri ve bakışları üzerlerinde toplayan bu yavrularımızın hâleti ruhiyelerini iyi anlamaya çalışalım, onları ve onların şahsında İslam`ı sevdirebilmek için bize düşen ne ise yapalım.
Allah`ın izniyle bu tekerlek bu tümsekte kalmayacaktır, bu zalim ve anlamsız tümsek kesinlikle aşılmalıdır ve aşırılacaktır da.
Onun için bu seferberlik asla gevşetilmemelidir, takviye edilmelidir, gittikçe güçlenerek sürmelidir.
Çünkü hepimizin şahid olduğu üzere, bugün yeryüzündeki en büyük mücadele, edeplilerle edepsizler arasında, hayâsızlarla utanma duygusuna sahip olanlar arasında, temiz aile yuvasının mücadelesini verenlerle nikahsızlar ve nikahsızlığı özendirenler arasında yaşanmaktadır.
Hayâsızlığın cayır cayır yaktığı bir Türkiye`de bundan daha onurlu, bundan daha büyük bir mücadele varsa söyleyin.
Durum böyle olunca, tesettür seferberliğimiz yeni yeni aşamalara ulaşarak sürüp gidecektir, asla sona ermeyecektir.
Kutluyoruz yiğit kızlarımızı ve bu seferberliği yürütenleri.
Not: Doğruhaber camiası olarak geçen hafta vefat eden Tenzile Erdoğan`a Cenab-ı Allah`tan rahmet diler, Başbakan Tayyip Erdoğan ve diğer yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyoruz.