• DOLAR 34.633
  • EURO 36.481
  • ALTIN 2931.429
  • ...

Dünyanın başka yerlerini bilmem de bu ülkenin solcularının İslam düşmanlığının üzerine gelecek yoktur.

Sovyetlerin dağılması, komünist ideolojinin çökmesiyle birlikte İslam ülkelerindeki solcuların önemli bir bölümü Filistin ve Lübnan`da olduğu gibi ya İslam`a döndüler, hem de siyasal İslam`a, yahut liberalleştiler, kaybolup gittiler.

Türkiye solundan İslam`a dönüş olmadığı gibi İslam düşmanlığından bir milim sapmamışlar, hatta azgınlıklarını daha da artırmışlardır.

Birçok defa dile getirdiğim gibi komünizmin hezimetinden sonra Türkiye`deki solcuların kaşarlanmışları liberalleşmiş, birbirlerini liboşlukla itham eder olmuşlar veya sol kimliğe devam etseler de kendilerini kapitalistçe bir hayatın içinde bulmuşlardır.

Değişmeyen bir tek özellikleri İslam`a olan öfkeleri, Müslümanlara olan düşmanlıklarıdır.

Üniversitelerde ve özellikle Ortadoğu Teknik Üniversitesinde vuku bulan olaylar sadece terör ve şiddet kelimeleriyle geçiştirilemez. Asla “öğrenciler arasındaki çatışma, kavga” olarak gösterilemez. Bu tür olayları biz aklımız erdi ereli izleyip duruyoruz.

ODTÜ`de eli sopalı azgın ve kudurmuş İslam düşmanlarının namaz kılmakta olan öğrencilerin etrafını sarıp saldırmaları Müslümanların gözlerini açmalarını ve üzerinde iyice düşünmelerini gerektirmektedir. Aynı şekilde Eskişehir Osmangazi Üniversitesinde İHH standına ve görevli tesettürlü öğrencilere yapılan saldırı da sıradan bir kavga değil küstah bir despotluğun icrasıdır.

Son günlerde İslam düşmanı sol zihniyetin güçlü olduğu bütün üniversitelerde benzer olaylar vuku bulmaktadır.

Bizim asıl dikkat çekmek istediğimiz nokta, bütün bunların İslami yönü ağır basan bir iktidar döneminde yapılıyor olmasıdır.

Ya bir de bu azgın İslam düşmanları kendileri iktidarda olsalardı, ülkeye hâkim olsalardı Müslümanların durumu ne olurdu acaba?

Gelelim asıl noktaya, ateşin düştüğü ve yaktığı yerlere, Diyarbakır`a, Cizre`ye, Nusaybin ve diğer merkezlere.

Yıllar yılı olduğu gibi olan yine Kürt halkına oluyor. Ölen onlar, zulme uğrayan onlar, yerlerinden yurtlarından edilen onlar, hayatları yaşanmaz hale getirilen onlar.

Düne göre sadece ufak bir değişiklik var; Önceleri köylerden, mezralardan şehir merkezlerine göç ediyorlardı, şimdi şehir merkezlerinden başka yerlere göç ediyorlar.

Önceleri mezraları yakılıyor, köyleri yakılıyor, hayvanlarından, bağ ve bahçelerinden mahrum ediliyorlardı. Şimdi şehirlerdeki evlerinden, iş yerlerinden, okullarından, camilerinden mahrum ediliyorlar. Bütün bunlar PKK ve türevlerinin henüz tam olarak hâkim olmadıkları, birazcık güçlü oldukları yerlerde gerçekleşiyor. Ya bir de tam olarak hâkimiyeti ele geçirdiklerini, iktidara geldiklerini düşünebiliyor musunuz?

Rojava ve Kobani`de nelerin olduğunu biliyor musunuz? Oralardan sürgün edilenlerle hiç görüştünüz mü, onları dinlediniz mi?

Fakat oralardan haberdar olmasanız da şimdi bizim bölgemizde olup bitenleri görüyorsunuzdur.

Bu Kürt solunun, bu Marksist ve Maoist örgütün bölgeye tam hâkim olduğunu, iktidarda olduğunu düşünebiliyor musunuz? Nelerin olacağını tahayyül edebiliyor musunuz? 

Bırakınız bölgedeki dindar Kürtleri, İslami düşünceye sahip olanları, kendi partilerine rey verenlerin dahi bunlardan neler çektiğini ibretle izliyoruz. HDP`ye rey verdikleri halde, birçok konuda PKK`ye destek oldukları halde çatışmalara fiili olarak katılmadıkları için, evlerini kendilerine tam olarak açmadıkları için dövülenleri, öldürülenleri ve topluca göç edenleri izliyoruz.

Yani batıda Türk solunun İslam düşmanlığı neyse doğuda Kürt solunun İslam düşmanlığı aynı, bir birleriyle yarış halindeler.

Aslında Komünizmin kitabında yazılı olan budur, sicilinde kayıtlı olan budur; Kendileri gibi düşünmeyenleri, kendilerinden olmayanları imha etmek.

Komünist ve sosyalist ihtilallerin tarihini bir daha okuyun, Rusya`da, Varşova paktı ülkelerinde, Kamboçya`da nelerin olduğunu bir daha gözden geçirin. Yüzde yüz kendileri gibi düşünmedikleri için iktidara geldiklerinde kendi ırklarından milyonlarca insanı nasıl katlettiklerini bir daha görün.