Sıcak günler sürecek gibi, zaman fedakârlık zamanı
Meteorolojiyi bilmem de Müslümanlar olarak bizim sıcak günlerimiz yeniden başlıyor ve biraz uzun sürecek gibi.
Aslında camia olarak sıcak günlerimiz hiçbir zaman bitmedi. Şu var ki, ülke genelinde az çok mutlu olan diğer kardeşlerimizin mutluluğu da bizim içindi, o kadar. Yoksa bizler için ne 28 Şubat bitmişti, ne 12 Eylül.
Bunun gereği olarak da bir şeylerimizden mutlaka fedakârlık etmemiz gerekecek. Elhamdulillah camia olarak fedakârlık fazla yabancısı olduğumuz bir şey değildir.
Öncelikle rahatımızdan ve rehavetimizden fedakârlık edeceğiz, galiba biraz fazla kaptırdık kendimizi.
Konforumuzdan, konforumuzu oluşturan eşyalarımızdan, yeni şeyler satın almaktan fedakârlık edeceğiz.
Konforumuzun diğer ayağını oluşturan yiyeceklerimizden, içeceklerimizden kısmamız gerekecek, bu yönde yeni edindiğimiz alışkanlıklarımızdan vazgeçmemiz gerekecek.
Uykumuzdan, rahatımızdan, tatilimizden, pikniğimizden fedakârlık edecek günlere giriyoruz.
Zamanımızı çok daha iyi değerlendirmemiz gerekecek. Hiç beklemediğimiz olaylara ve gelişmelere zaman ayırmamız gerekecek, yani ajandamız her an değişebilir, randevularımızın bir kısmını iptal edebiliriz.
Dediğimiz gibi, sıcak günlere giriyoruz ve biraz uzun sürecek gibi.
Bizi yok etmeye çalışan, Müslümanca var olmamıza tahammül edemeyen güçler hiçbir zaman bu şekilde bir araya gelmemişti. Şu anda güçlerinin zirvesine ulaşmış durumdalar.
HDPKK ve türevleri hiçbir zaman bu kadar geniş bir yelpaze tarafından desteklenmemişti.
Dışarıdan Amerika, Rusya, İsrail, Avrupa ve aklınıza gelen bütün güç odakları şu anda açıktan ve doğrudan bunları desteklediği gibi, başta DAİŞ olmak üzere bir kısmının yaptığı her şey bunların gelir hanesine kaydedilmektedir.
Ya içerdeki koalisyona ne demeli? Türk ulusalcılarından tutunuz, Türk solu, illegal bütün sol örgütler, isimlerini ağzımıza alamayacağımız bütün hayâsız yapılanmalar, sayısını bilmediğimiz medya gücüyle Paralel yapı ve Doğan medyası şu anda aynı cephede mevzilenmiş durumdalar.
Böylesi bir gücü arkasına alan ve bunu seçimlere de yansıtan örgüt, var olduğu günden bu yana değişmeyen kuralını şimdilerde hiç çekinmeden işletecek, yani kendisinden olmayanları bölgeden sürmeye çalışacaktır.
Bütün bunlar yetmiyormuş gibi camiamızın amansız düşmanı durumundaki paralel yapının emniyet ayağı ülkenin batısından temizlenme adına sizin üzerinize sürgün edilmişse, emniyetinizi sağlayacağına inandığınız güçler asıl size kumpas kuruyorsa, boynunuzu kırarak öldürme görevini almışlarsa, gerçekten sıcak günlerden geçiyoruz demektir.
Yüzlerce yargı mensubu da aynı şekilde temizlik adına bölgeye sürülmüş durumda.
Eşkıyadan kaçarak adalet diye kapısına gideceğiniz paralel yargı mensupları mahvetmek için dört gözle sizi bekliyorsa, kuşatılmışlık ancak bu kadar olabilir.
Şu anda kendi gayret ve fedakârlığımızın dışında bu fotoğrafı lehimize değiştirecek birilerini de göremiyoruz.
İyi bilelim ki, tek başına iktidardayken bile çözüm sürecinin devamı adına hiçbir faydası dokunmayan, dokunamayan, bir anlamda bölge Müslümanlarını kurban eden iktidar, çaptan ve iktidardan düştüğü bugünlerde hiçbir şey yapmayacak ve yapamayacaktır.
Bütün bunlar gösteriyor ki, Müslümanca var olabilmemiz için zorlu bir mücadele vermek durumundayız
Moralimizi bozmak için çizmiyoruz böyle bir resmi. Fakat bu bir gerçektir. Rabbimizden başka yardımcımız ve dayanağımız yok. Elhamdulillah O da bize yeter.
Fakat şunu unutmayalım ki, Rabbimizin yardımı bizim fedakârlığımızla birlikte gelecektir.