Batıdan Suriye’ye İblisçe Sorular
Batı, hangi pozisyonda olursa olsun karşısındakine soruları hep kendisi sorar ve daha işin başında tahakküm kurmak ister.
Böylece hem soru sorma hakkının tartışmasız bir şekilde kendisine ait olduğunu gösterdiği gibi sorularını da hep İblisçe sorar.
Müslümanlar öncelikle Batının Suriye’ye asla soru sorma hakkının olmadığını, parmak kaldırma küstahlığında bulunamayacağı bir şekilde bildirilmelidirler.
Bugün eğer soru sorma söz konusuysa bu hakkın Suriyelilere, Suriye’deki zulme son verenlere ait olduğu bilinmelidir;
“Neredeydiniz?” denilmelidir Batılılara.
“Neredeydiniz bunca katliamlar yapılırken, bunca kan dökülürken?”
“Yüzbinlerce günahsız kadın ve çocuk varil bombalarının altında can verirken neredeydiniz, niye gelmediniz?”
“Zindanlar bayanlarla doluyken, işkence ve tecavüze uğramayan bir tek bayan kalmamışken neredeydiniz, niye gelmediniz Suriye’ye, niye sesinizi çıkarmadınız?”
O günlerde hiç bir şey yapmadınız, bari hiç olmazsa bugün yapın, gelin bu söylediklerimizi bugün görün.
Biliyoruz, gelmeyeceksiniz, görmeyeceksiniz, bunların hiç birini sorup soruşturmayacaksınız.
Siz ancak size yakışan İblisçe sorularınızı soracaksınız;
“Kadınların başörtüsü takması zorunlu mu olacak, bayanlar istedikleri kıyafeti giymekte serbest olacaklar mı?”
“İçki yasağı getirilecek mi, meyhaneler pavyolar kapatılacak mı?”
“Şeriat ilan edilecek mi..?”
Evet, siz busunuz, bundan ibaretsiniz, bizi hep bu iblisçe sorularla değerlendirir, bunlarla mahkum etmeye çalışırsınız! Çünkü sizin hayatınız içki ve çıplaklık üzerine kuruludur.
İşin asıl acı yönü içimizdeki uşaklarınız da aynı bu iblisçe sorulardan başkasını sormuyor olmasıdır.
Biz bu iblisleri gündelik hayatımızdan da tanırız. Başını örten bir kız çocuğu gördüklerinde; “Babanızın zoruyla mı örtündünüz?”, tesettüre giren bir bayan gördüklerinde “Kocanızın baskısıyla mı kapandınız?” gibi sorular bunların demirbaş sorularıdır.
Ama inanıyoruz ki Allah’ın izniyle soruları sorma hakkının bir gün Müslümanlara, Suriye inqılabını gerçekleştirenlere ait olduğunu göreceksiniz ve bileceksiniz.
Şu anda Suriye’deyiz, dönüşte izlenimlerimizi paylaşırız inşaallah.
Selam ve dualarla.