• DOLAR 34.547
  • EURO 36.015
  • ALTIN 3005.461
  • ...

Vaveylanın koptuğu, curcunanın hakim olduğu öyle ortamlar olur ki konuştuğunuzda sözlerinize yazık olur, yazdıklarınız hiç görülmez veya arada kaynayıp gider.

Böyle durumlarda konuşmayacaksınız, yazmayacaksınız, tozun dumanın çekilmesini, curcunanın dinmesini bekleyeceksiniz, yoksa kendinize yazık edersiniz.

Hatta sözlerinizin duyulmamasından, yazdıklarınızın okunmamasından daha da kötüsü, sizin maksadınızdan başka anlamlara çekilme tehlikesi vardır.

Daha da tehlikeli olanı, böylesi ortamların kışkırtıcı bir havası olur, size iradenizin dışında şeyleri yazdırır ve konuşturur. “Böyle yazmazsan, böyle konuşmazsan kim duyar seni?” diye nefsiniz de içerden kışkırtır, sonunda pişman olacağımız şeyler söylemiş ve yazmış oluruz.

Sadece biz değil size de şimdilik susmayı, kendinizi ortamın cazibesine kaptırmamanızı tavsiye ederiz.

Aslında bugünkü gündemle ilgili söyleyeceğimiz çok şey var, hem de herkesten çok. Zaman zaman söylediklerimiz de olmuştur.

Fakat gündeme kendimizi kaptırdığımızda söyleyeceklerimizin zayi olmasından korkuyoruz.

Hem bizim kendimize ait kelimelerimiz ve kavramlarımız var, biz birilerinin kelime ve kavramlarıyla konuşmak istemiyoruz, devletin ve rejimin kavramlarıyla yazıp söylemek istemiyoruz.

Daha da önemlisi bizim kendimize ait terazimiz var, metremiz var, biz onlarla tartarız ve ölçeriz.

Zaten bizim en büyük şikayetimiz insanların ellerinde bulundurduğu bu metreler ve teraziler değil mi? Olup bitenleri neye göre değerlendirdiklerinden şikayetçi değil miyiz?

O halde sabredelim, herkes söyleyeceğini söylesin, eteklerindeki taşları döksün, kursaklarındaki hamasi duygu ve düşüncelerini harcasınlar, ondan sonra biz de konuşuruz.

Unutmayalım ki insanın kendisini sözün şehvetine kaptırması şu bizim bildiğimiz şehvetten çok daha tehlikelidir.

Yoksa bugün gündemin toz duman olduğu hem Amerika’da ölen şu adam hakkında olsun hem de İmralı, Kandil ve Edirne hakkında söyleyecek çok şeyimiz var, hem de yerine göre çok farklı.

Ayrıca Gazze’yi, Lübnan’ı geri plana itmiş olmaktan da haya ederiz, Allah’a sığınırız!

Selam ve dua ile.