• DOLAR 34.606
  • EURO 36.312
  • ALTIN 2926.824
  • ...

7 Ekim’den bu yana hiç görülmemiş bir şiddetle Hizbullah mevzileri F35 Amerikan uçaklarıyla ve bugüne kadar kullanılmayan ağırlıktaki bombalarla vuruldu, başta Hasan Nasrallah olmak üzere yüzlerce Müslüman şehid edildi, hem Gazze’de hem Lübnan’da şehid olanlara Allah’tan rahmet diliyorum.

İki günden bu yana medyada “Şimdi sıra kimde?” tartışmaları yapılıyor. Bundan sonra işgal sırasının Lübnan’ın tamamı, ardından Suriye’nin bir bölümü, belki aynı anda İran konuşuluyor. Bütün bunlardan sonra da Türkiye’nin bir bölümüne sıra geleceği dile getiriliyor. Bu bölümün neresi olduğu da “Nil-Fırat arası” arz-ı mev’ud hurafesine dayandırılıyor.

Bu hedeflerin Siyonizm’e mi ait olduğu yoksa onunla birlikte hareket eden ABD ve Batı emperyalizminin mi hedefleri olduğu da vuzuha kavuşmuş değil. Bir başka deyişle, Siyonizm, ABD ve Batıyı mı kullanıyor yoksa ABD ve Batı, Siyonistleri mi maşa olarak kullanıyor? Diyeceksiniz ki fark etmez, biraz öyle biraz böyle.

ABD ve Batı emperyalizmi için Kıbrıs’ın, Türkiye’nin güneyinin bir kısmından çok daha önemli ve öncelikli olduğunu düşünüyorum. Zaten emperyalistler 8 Ekimden bu yana Güney Kıbrıs Rum kesimini hem deniz hem de hava üssü ve hareket merkezi olarak en verimli bir şekilde kullanmaktadır.

Bu arada Türkiye’nin dış siyasetteki en zayıf karnı Kıbrıs’tır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin, elli yıla yakın bir zaman diliminde hiçbir dünya ülkesine bağımsızlığını kabul ettirememiş, özellikle Batı dünyası Türkiye’yi orada işgalci olarak görmektedir.

Belki tarihin hiçbir döneminde Kıbrıs emperyalistler için böylesine kullanışlı ve stratejik bir konumda olmamıştır. Düşünsenize, kaç tane uçak gemisine bedeldir.

Mavi Vatan, Akdeniz enerji kaynakları, Libya ve diğer Kuzey Afrika ülkeleriyle bağlantısı düşünüldüğünde Kıbrıs, Türkiye için bugünkü kadar hayati bir öneme sahip olmamıştır.

Bütün bunlar göz önüne alındığında ve bir de ABD ve Batı en büyük savaş gemilerini getirip o noktaya dayamışken, Türkiye’nin, Kıbrıs’tan daha büyük endişesi olabilir mi, olmalı mı?

Daha açık konuşalım; Emperyalistler için Türk askerini oradan çıkarma düşüncesi…

Böyle bir tehlike esnasında Kuzey Kıbrıs’ta yaşayanların büyük bir direniş gösterebileceğine inanıyor musunuz? KKTC’de, Türkiye’yi işgalci olarak görenlerin sayısını az mı sanıyorsunuz?

Rabbim akıbetimizi hayreyleye!