Yaşlılar, lütfen biraz da siz gençlere saygılı olun!
Gençlerin bu kadar üstüne üstüne varılmasına tahammül edemiyorum.
Yaşlıların gençlere karşı çok vicdansız ve insafsız bir tavır izlediklerine şahit oluyorum.
Özellikle toplu taşımalarda gençlere karşı hakaret boyutuna varan bir dil kullanıyorlar.
“Zamane gençliği işte, ne olacak, yaşlılara ne bir hürmetleri var ne saygıları var...”
“Ne ayağa kalkıyorlar ne yer veriyorlar...”
“Oturmuşlar, kurulmuşlar, kafalarını kaldırmıyorlar, ya dışarı bakıyorlar ya gözlerini telefondan ayırmıyorlar...”
Şahsen yaşlıların bu tutumu bana çok ağır geldiği gibi kuşaklar arasındaki irtibatın kopmasına da sebep olduğuna inanıyorum. Hatta ihtiyarlara karşı birazcık hürmet kalmışsa onu da dinamitlediklerine şahit oluyoruz.
Zaten camilerdeki çocukların gözünde ihtiyarların hiçbir sevimli yanı kalmamıştır. Her çocuğun camilerden kalan çok kötü bir hatırası vardır; namazda güldüğünden veya kıpırdadığından dolayı ya bir tokat veya sert bir azar işitmişliği vardır.
Onun için ben diyorum ki gençlerden ziyade birazcık ihtiyarlara öğüt verilmelidir.
Gençler adına defalarca yaşlılarla neredeyse kavga etme durumunda kaldığım oldu.
Her şeyde önce bunlar öğrenci ve ilim tahsil ediyorlar, okullarına gidiyorlar, okullarından geliyorlar, bu saygı duyulması gereken bir durumdur.
Ve bu çocuklar bu gençler ücret ödüyorlar, gençlere hakaret eden yaşlılar bedava seyahat ediyorlar, üstelik çoğu zaman lüzumsuz yere.
Her şeyden önce gençler ve çocuklar birilerinin ezbere konuştuğu gibi hiç de saygısız ve vurdumduymaz değiller.
Durmadan “Gençlere Öğüt” meselesine birazcık ara verelim de birazcık da yaşlılara öğüt, ihtiyarlara nasihat konuları üzerinde kafa yoralım, diyelim ki;
“Lütfen şu gençleri kendimize düşman edinmeyelim, onların yanında birazcık itibarımız kalmışsa onu da tüketmeyelim.
Zaten öğrenciye ev vermediğinizden, kız vermediğinizden, askerliği yapmadığından, iş bulmadığından evlilik yollarını tıkadığınızdan dolayı onların yanında hiç de iyi bir yanınız yok.
Benden söylemesi!