Nefes alabiliyor musun dostum?
Ciddi ve uzun süren bir ameliyattan çıkan dostumun serviste başucundaydım, narkozdan çıkışına, ayılmasına şahitlik ediyordum. Gözlerini açtıktan sonra bir müddet kendisine gelmesini bekledim, daha sonra;
“Nasıl bir şey bayılmak ve sonra ayılmak?” dedim.
“Ciğerlerime nefes girdiğinde anladım her şeyi. Dünya vardı, ağaçlar vardı, bahçeler vardı, insanlar vardı, siz vardınız diye bir biri ardınca geldi hepsi. Fakat nefes bambaşka bir şeydi, dünya idi, hayatın ta kendisiydi…” dedi.
O günden sonra nefes olayına bakışım değişiverdi. Belki sizlerin de nefessizlikten, oksijensizlikten kurtulduğunuz durumlar olmuştur.
Kur’an-ı Kerim’de beni en çok etkileyen ayet-i kerimelerden birisi Yakub Aleyhisselam’ın şu seslenişidir;
“Ey oğullarım! Gidin araştırın, Yusuf’tan ve kardeşinden bir haber getirin, Allah’ın ravhından ümidinizi kesmeyin, zira Allah’ın ravhından ancak inkâr edenler ümidini keser.” (Yusuf, 87)
Sizin de bildiğiniz gibi bu ayeti tercüme edenlerin tamamına yakını “ravhından” yerine “rahmetinden” kelimesini kullanmıştır, ben tercüme etmeden olduğu gibi alıyorum. Çünkü ravh kelimesi çok daha derin anlamlara sahiptir; Rûh, ravh ve birçok türevi olan bu kelime hem vahiy, hem vahyi getiren gibi çok anlamlara gelmektedir.
Mademki şu anda nefes alıyoruz, mademki ciğerlerimiz şu anda aldığımız bu soğuk nefeslerden bizi haberdar ediyor, o zaman kendimizi ölümden dönmüş, baygınlıktan ayıkmış biri olarak bilmeli değil miyiz?
Sekiz on günden beri bayramla yoğunlaşmıştık, gelenlerimiz, gidenlerimiz ve benzer meşgalemiz bugün itibariyle bitmiş durumda. O halde yeniden başlamalıyız, hem de önceki tempomuzdan daha hızlı ve ciddi olarak hayata yeniden başlamalıyız. Bayram bahanesiyle beklettiğimiz, ara verdiğimiz güzel çalışmalarımıza yeniden ve daha samimi bir şekilde yeniden başlamalıyız.
“Ne diyorduk, nerede kalmıştık” diye hayata yeni bir başlangıç yapmalıyız.
Şu anda aldığımız nefesleri narkoz sonrası nefesler olarak bilmeliyiz, Rabbimizin bizlere yeniden verdiği bir fırsat olarak görmeliyiz.
Yusuf’umuzu ve kardeşini aramak için bir daha yollara düşmeli hem de bu defa bulacağımıza yürekten inanarak yollara düşmeliyiz. Bugün bizim Yusuf’umuz Gazzemizdir!
Selam ve dua ile.