• DOLAR 34.604
  • EURO 36.609
  • ALTIN 2935.417
  • ...
Dikkat, Ramazan ayının son on gününe girmek üzereyiz, kesinlikle her yönüyle uyanık olmalıyız.
Rasûlullah (s.a.v) Efendimiz bu geceleri ihya etmemiz konusunda uyarmıştır.

Rasûlullah`ın uyarılarının yanı sıra, Mekke döneminin ilk yıllarında inen Fecr Sûresinin ikinci ayetinde yemin edilen “On Gece”yle Ramazan`ın son on gününün kastedildiği çok daha güçlü bir ihtimaldir.

Son on gün yaklaşırken benim zihnimde sadece İtikâf ve Kadir Gecesi canlanmaz.

Zihnimde ilk olarak İslam öncesi Rasûlullah`ın (s.a.v) Hira geceleri canlanır, ondan da önce Hazreti Meryem validemizin ailesinden ve bütün insanlardan uzaklaşarak bir perde arkasına çekildiği sahneler gelir gözümün önüne.

Daha sonra da Efendimiz`in (s.a.v) Medine`deki mescidinde girdiği ve ümmetine de tavsiye ettiği itikâflar.

Son on gün denilince yine benim zihnimde çok yoğun bir ibadet, tilavet, zikir ve duadan ziyade bunlarla birlikte ciddi bir tefekkür ve düşünce eylemi gelir.
 
Evet, Ramazan`ın son on gününü kesinlikle çok diri bir şekilde değerlendirmeliyiz.

Mescitlere çekilerek unutulan İtikâf Sünnetini yeniden diriltmenin yanı sıra, bunu yapamayanlar evlerinde buna eş değer bir ortam hazırlamalı son on günü ihya etmelidirler.

Kur`an tilaveti, namaz, dua ve zikirden sonra ciddi anlamda tefekkürde yoğunlaşmalıyız.

Kısa bir müddet için de olsa ruhumuzu beş duyumuzun baskısından kurtarıp özgür bırakmalıyız.

On günlüğüne de olsa dünyadan, dünyevileşmeden sıyrılmalıyız, zihinlerimizi, hafızalarımızı dünyanın şamatasından ve gürültüsünden arındırıp temizlemeliyiz.

Seviyesiz tartışmalarından kendimizi kurtarmalıyız, bütün kirli seslere karşı on günlüğüne de olsa kulaklarımızı tıkamalı, geçici de olsa şu kirli görüntülere gözlerimizi kapatmalıyız.

Biliyor musunuz, beş duyunun etki alanının dışına çıkmak demek, dünya ile olan ilişkimizi kısa bir müddet için kesip koparmak, askıya almak demektir.

Daha sonra da kendimizi Rabbimize sunmalıyız, O`nunla birlikte olmalıyız.

Ve bu yakınlığı sağladığımız ve bunu hissettiğimiz anda Rabbimize bol bol dua etmeliyiz.

Kendimiz için dua etmeliyiz, güzel bir Müslüman olabilmemiz için her şeyi istemeliyiz.

Yuvamızdakilerin hidayeti ve ıslahı için samimi olarak Rabbimize yalvarmalıyız.

Yavrularımızın, kardeşlerimizin ve birlikte yaşadığımız kişilerin her birinin İslam davası için seviyeli birer Müslüman olmaları için ısrarlı bir şekilde Rabbimize dua etmeliyiz.

İslam âleminin içerisinde bulunduğu acı durumdan kurtulması için dua etmeliyiz.

“Bana dua et” diyen kardeşlerimizi hatırlamalıyız, onlara dua etmeliyiz.
 
Bunun için Müslümanlar kendilerini birazcık olsun zorlamalıdırlar. Çalışanlar izin kullanacaksa bu günlerde kullanmalıdır izinlerini.

Bu en mükemmel günleri basit koşuşturmalarla, mecburi olmayan seyahatlerle, bayram hazırlıklarıyla, bayram öncesi alış-verişlerle heba etmemelidirler.

Yorucu işlerine mümkün olduğu kadar on gün ara vermelidirler, bayram sonuna bırakmalıdırlar.
Yani demek istiyoruz ki, bizim de Hira gecelerimiz olmalıdır ki Kadir gecemiz olabilsin.