Tufanü’l Ahrar izlenimleri

Cumartesi ve Pazar günü İstanbul Haliç Kongre Merkezinde, Tufanü’l Ahrar ismiyle İnsan ve Medeniyet hareketinin desteğiyle HAMAS inisiyatifinde büyük bir kongre düzenlendi. Dünya genelinde altmıştan fazla ülkeden katılımcılar vardı.

Katılımcıların şuuru, kalitesi ve birikimleri beni öylesine etkiledi ki sizlerin de görmenizi isterdim.

Filistin dışındaki Filistin Diasporası 7 Ekimden bu yana ayağa kalkmış durumda. Sürgündeki Filistinliler artık en az içerdekiler kadar güçlü ve örgütlü hale gelmişler.

Elhamdülillah, çok önemli bir şeye şahitlik ediyoruz; Filistin dışındaki Filistinliler tamamen HAMAS’a dönüşmek üzere, gençlerinin her biri Qassam Tugaylarına katılmak üzere kendilerini yetiştiriyorlar.

İslam ülkelerinden yöneticilerinin aksine Gazze için çırpınan çok güçlü bir kesim var. Cezayir’den katılanlar Tufan’ül Ahrar’a rengini vurdular. Moritanya başta olmak üzere Afrika’dan gelen aktivistler salonda hemen kendilerini gösteriyordu.

Bu iki gün içinde bireysel konuşmaların yanında belirlenmiş konularda paneller yapıldı. Salonu dolduranların önemli bir kısmı bayanlar olduğu gibi sunum yapan aktivist bayanlar çok etkinlerdi, kendilerini çok iyi yetiştirdiklerini gördük. Buna bir açıdan çok sevindim ama bizim ülkemizde bu anlamda kaç bayanımız, kaç kızımız var diye düşünerek üzülüyorum.

Türkiye içinden katılımın azlığı dikkatimi çekti, anlaşılan bütün camialar davet edilmemişti, belki de doğru olan buydu, aksi takdirde dışarıdan gelenler için zor olabilirdi.

Bende şöyle bir kanaat gelişiyor; Siyonizm’e en ciddi hamle Gazze’den yapılmıştır ama Siyonizm’in burnu bütün bir insanlık tarafından, yani Gazze dışındaki dünya tarafından sürtülecek.

Dikkat ederseniz tarih boyunca böyle olmuş, Allah Teala azıp tuğyan eden Yahudilerin üzerine Müslümanları değil başkalarını musallat etmiştir. Bugün de gidişat bu istikamette.

Selam ve dua ile.