Kendi Kendimizi Mutlaka Aşmalıyız!

Bir Kutlu Doğum etkinlik dönemini daha geride bırakmış bulunuyoruz. Her ne kadar birçok yerden daha hala etkinlik haberleri geliyor olsa da Kazlıçeşme ile birlikte büyük etkinlileri noktalamış bulunuyoruz. 
İster toptan, ister her bir etkinliğin ayrı ayrı değerlendirmesini yaptığımızda, katılım itibarıyla bir önceki etkinliği katladığı su götürmez bir gerçektir.

Bunun yanında, daha önce hiç etkinlik düzenlenmeyen noktalarda bu yıl ilk defa düzenlenen yerlerin sayısı da oldukça fazla. Davet aldığımız halde yetişemediğimiz yerler de ayrı bir üzüntü konusu, inşallah önümüzdeki dönem oralarda olacağız.
Yurt dışındaki Kutlu Doğum etkinlikleri de elhamdülillah yeryüzünün dört bir yayına yayılmış durumda.

Diyarbakır, Batman ve İstanbul etkinliklerine yurt dışından katılan misafirlerimizin dile getirdikleri izlenimleri bizim omuzlarımıza hiç tahmin etmediğimiz sorumluluklar yüklemektedir. Şahid oldukları muhteşem manzaraya bakarak onlar şimdi bizden çok şey beklemektedirler.

İstanbul Kazlıçeşme etkinliği üzerinde çokça düşünülmesi ve konuşulması gereken önemli bir olaydır. Bu davayı, bu hareketi küçücük ufuklarında sınırlamaya çalışanlara, dar bir alana hapsetmek isteyenlere, sadece belirli bir kesime mâl etmek isteyenlere verilen muhteşem bir cevaptır.

Bu arada Diyarbakır ve İstanbul`un güzelliği Batman`ın ihtişamını arada unutturmasın, Batman arada kaynayıp gitmesin. En azından Diyarbakır`la kıyaslandığında Batman`ın ne olduğu daha iyi anlaşılacaktır.

Çok sıcak bir güne denk gelmesine rağmen, Diyarbakır`ın dörtte bir nüfusuna sahip olmasına rağmen, Diyarbakır etkinliğinde başka hiçbir yerde etkinlik düzenlenmeyip herkesin Diyarbakır`a akması karşılığında Batman`la birlikte çevredeki bütün merkezlerde aynı anda büyük etkinliklerin düzenlenmesi, yani çevre illerden hiç kimsenin Batman`a gelmemesine rağmen neydi o Batman`daki muhteşem kalabalık.

Van`daki muhteşem havayı zikretmesek nankörlük olur. Elhamdülillah her yer böyleydi, hangisini söyleyelim? Allahım bu ne güzel yarış?

Bu etkinliklerin düzenlenmesinde öncelikle vitrinin gerisinde, ekranlara hiç yansımayan, platformlarda hiç görünmeyen kahramanlarımızı yürekten kutluyoruz.
Biz çok yakinen biliyoruz bu aziz davanın gerçek kahramanlarının onlar olduğunu. Ne ilginçtir öyle değil mi, ortaya muhteşem bir etkinlik koyacaksınız fakat siz hiç görünmeyeceksiniz, hiç bilinmeyeceksiniz. “Bir gören var, bir bilen var, sadece o yeter!” diyeceksiniz.

Bununla birlikte görülen aksaklıklar ve bunların nerelerden kaynaklandığı tespit edilmeli her şey en ince noktasına kadar bir daha gözden geçirilmeli bir değerlendirme yapılmalıdır. Özellikle aynı hatalar bir sonraki etkinlikte tekrar edilmemelidir. Mesela iklimi sıcak olan merkezler ilk haftalarda yapılmalıdır.

Bu etkinlikleri bütün aşamalarında yer alan bizler kendi kendimizi mutlaka yenilemeliyiz, kendi kendimizi mutlaka aşmalıyız.
Bu muhteşem kalabalıkları oluşturan Peygamber Sevdalısı kardeşlerimiz gerçekten her şeyin en güzeline layıktırlar, hak ettikleri şeyleri kendilerine sunmalıyız, beklentilerine en güzel bir şekilde karşılık vermeliyiz, onları tatmin etmeliyiz, onlarla birlikte hep daha ilerilere adım atmalıyız.

Bir başka anlamda da kendi kendimizi mutlaka aşmalıyız. Biz sadece bu değiliz, biz sadece Nisandan Nisana Kutlu Doğum etkinliği düzenler değiliz, böyle olmamalıyız, böyle bilinmemeliyiz.

Bugünden tezi yok başka şeyler düşünmeli, başka başka çalışmalar yapmalıyız. İyilikleri yayma adına, kötülüklere engel olma adına, özellikle İslam aleminde kanayan yaraları sarma adına, akan kanları durdurma adına, bize en yakınlardan başlamak suretiyle mutlaka ve mutlaka bir şeyler yapma durumundayız.