Kemalizm kaybetmiştir, Marksizm ve Faşizm kaybetmiştir. Kazanan…
İmralı Görüşmeleri” başlığı altında yürütülen çalışmalar her şeye rağmen ilerlemektedir. Son olarak kamu görevlisi ve askerlerden oluşan sekiz rehinenin serbest bırakılmasıyla önemli bir merhaleyi de geçmiş görünmekteyiz.
Tarafların bizzat kendilerinin yapacakları dönüşlerin dışında, başka güç odaklarının dahi artık bu işi engelleyemeyeceği kanaatindeyiz.
Bize göre bu işi yürüten siyasiler için en büyük engel kamuoyuydu.
Ve sonunda bu engel aşıldı. Bu notaya kadar kamuoyunun nabzı gün be gün dinlendi, belirli bir çizgiyi aştığı görülür görülmez düğmeye basıldı.
Artık gelinen bu aşamadan sonra bu sürecin önünde duran herkes ezilir, altında kalır. Yani şu andan itibaren “yapılanlar yanlıştır, bu iş olmamalıydı” diyen hiçbir görüş tabanda karşılık bulamaz. Tabanda hiçbir karşılığı bulunmayan veya böyle bir hedefi olmayan çığırtkanlara gelince, bırakın onlar da bağırıp çağırsınlar.
Otuz yıldan bu yana kesintisiz bir şekilde süren şiddet ortamının sona erdirilmesini hedefleyen bu sürecin kazananlarının kim olduğunu söylemeden gelin önce kaybedenleri söyleyelim.
Birincisi, Kemalizm kaybetmiştir.
Evet, bu işin birinci kaybedeni Kemalizm olmuştur. Çünkü Türk kanadında bu sürecin her aşamasının karşısına dikilen ve direnip duranlar Kemalistler olmuştur.
Kemalistlere rağmen bu süreç başlatılmış, sürdürülmüştür ve büyük oranda kazanılmıştır.
Korkmayın! Söyleyin: Kemalist ideoloji kaybetmiştir, “Ne Mutlu Türküm Diyene” kaybetmiştir, “Bir Türk Dünyaya Bedel” kaybetmiştir, “Varlığım Türk Varlığına Armağan Olsun” kaybetmiştir, “Türkiye Türklerindir” kaybetmiştir.
Zaten bütün bu belaları bu ülke insanının başına saran Kemalizm`in kendisidir.
Defalarca dile getirdiğimiz gibi Kemalizm`in bu ülkeye maliyeti, inanınız ki komünizmin Rusya`ya maliyetinden hiç de geri değildir.
Kemalist ideolojiyi kabullendirmek için cumhuriyetin kurulduğu günden bu yana imha edilen insan sayısı üzerinde lütfen bir araştırma yapılsın. Ortaya çıkacak rakam gerçekten insanlığı dehşete düşürecektir.
Kemalizm`in yerleştirilmesi için tüketilen yıllar ve boşaltılan hazineler de ayrıca içler acısıdır.
Her şey bir yana, son otuz yıldır çekilen bu acıların ve beş yüz milyar dolardan aşağı olmayan zayiatın bir tek sorumlusu vardır: Dayatılan Kemalist İdeoloji.
Bu sürecin ikinci kaybedeni Marksizm olmuştur. Dünya genelinde büyük yenilgiler alan Marksizm; PKK, BDP, KCK, Kandil ve İmralı`nın şahsında bir daha kaybetmiştir.
ABD ve Batı emperyalizmine karşı halkı Müslüman olan bazı İslam ülkelerinde Marksizm, Sosyalizm bir zamanlar kurtuluş yolu olarak benimsenmiş ve daha sonra yerini İslami Hareketlere bırakıp gitmişti.
Şu anda bizim ülkemizde yaşanmakta olan süreç de bundan başkası değildir.
Kazananlara gelince…
Birincisi, bu ülkenin insanları kazanmıştır. Eğer otuz yıldan bu yana süren şiddet sona ererse, kazanan Kürdüyle Türküyle bu ülkenin insanları olacaktır.
Ha, elbette şiddetle birlikte bütün problemler çözülmüş olmayacak. Hatta Kürt sorunu çözülmüş olmayacak. Mazlumların mazlumiyetleri elbette bir anda çözülemeyecektir.
Şu nokta asla unutulmamalıdır: Günümüz dünyasında bütün mazlumlar İslam`ın en doğal üyesidirler, varsın kendileri ilk etapta bunun farkında olmasınlar.
Durum böyle olunca ülkemiz için bu kural çok daha geçerlidir.
Eğer birileri, Marksizm`den umduklarını bulamayan bölgenin mücadele ruhlu gençlerinin bundan sonra evlerine çekilip çiçek yetiştireceklerini zannediyorlarsa fena şekilde yanıldıklarını öğrenecekler.
Hele hele meydanların Peygamber sevdasıyla coştuğu bir dönemde…