Türkiye doğru yerde mi duruyor?
Normal zamanlarda belki o kadar önemli olmayabilir; ama böylesi bir günde Türkiye’nin durduğu yerin doğru olup olmadığı elbette çok önemlidir.
Ukrayna-Rusya savaşının nasıl bir seyir izleyeceği, nerelere varacağı ve nasıl neticeleneceği göz önüne alınarak içeride ve dışarıda Türkiye’nin tavrı üzerinde çok şey söyleneceğe benziyor.
Türkiye’nin bugün için Rusya’nın saldırganlığını ve Ukrayna’nın işgalini yanlış bulması noktasında iktidar fazla bir eleştiri almıyor.
Fakat Batı yanlısı muhaliflerin, liberallerin bununla yetinmediklerini, eleştirilerini daha ileri noktalara götürdüklerini görüyoruz.
Özellikle Cumhurbaşkanının izlediği Batı karşıtı siyasetten dolayı Türkiye’nin yarınlarda büyük bedeller ödeyeceğini şimdiden dile getirmeye başladılar bile.
“Eyy” diye başlayan Batıya karşı rest çekmelerini, Batıyı bir Haçlı ittifakı olarak nitelemesini, halbuki her şeye rağmen Türkiye’nin ticaretteki en büyük payının Batıda olduğunu, yine insan haklarının ve hukukun Batıda olduğunu, eksen değiştirerek yöneldiği Rusya ve Çin’de hukuktan adaletten ve insan haklarından söz edilemeyeceğini dile getiriyorlar, elbette doğruluk payı var.
Yine bu liberaller Rusya’dan S 400 alımının büyük bir yanlış olduğunu ABD ve Batı gibi tekrar edip duruyorlar.
Anladığımız kadarıyla muhalifler ABD ve Batı dünyasının şimdiye kadar görülmemiş çaptaki bu yaptırımları neticesinde Rusya’nın büyük çapta bir hezimete uğrayacağını, bu arada Türkiye de yanlış yerde durmanın bedelini ödeyeceğini tahmin etmekteler.
Acaba Batı bir bedel ödemeyecek mi? İslam dünyasına yıllar yılı kan ağlatan, elleri dünya mazlumlarının kanıyla kıp kırmızı olan Batıya Allah’ın bir bedel ödetmeyeceğini mi sanıyorlar?
Ve savaşların hep böyle İslam topraklarında cereyan edeceğini, kendi aralarındaki kozlarını bile Müslümanların topraklarında paylaşmaya devam edeceklerini, savaşların buralardan başka yerlere çıkmayacağını mı zannediyorlar?
Birinci ve ikinci dünya savaşlarında olduğu gibi Kahhar olan Allah’ın bir defa daha Beyaz köpeklerini birbirleriyle boğuşturmaya gücünün yetmeyeceğini mi zannediyorlar?
Üstüne üstüne varılan ve çılgına dönmüş bir Putin’in bu savaşı Batının merkezlerine, Beyaz Adamın fildişi kulelerine taşımayacağından eminler mi?