Küçülüyoruz Beyler, Küçülüyoruz!

Biliyorum, küçülüyoruz derken çoğumuzun aklına paradan, ekonomiden başka hiçbir şey gelmeyecek.

“Küçülüyoruz beyler” dediğimde hepimizin gözünün önüne, ekranlardan hiç eksik olmayan darphane matbaasından görüntüler, banka ve döviz bürolarındaki para sayma makinaları, jet hızıyla para sayan parmaklar gelecek.

Ve bütün haber kanallarındaki sadece bu konuya kilitlenmiş oturumlar ve tartışmalar gelecek.

Dışarının Türkiye’ye verdiği kredi notları gelecek, asgari ücret gelecek, Türk Lirasının değeri gelecek, fiyat artışları gelecek ve nihayetinde de insanımızın bu anlamdaki küçülmesi gelecek.

Halbuki ben bir başka küçülmeden, Allah’ın gözündeki küçülmemizden söz ediyorum.

Hem de sadece bundan dolayı Rabbimizin gözünde küçüldüğümüzden, hem de küçüldükçe küçüldüğümüzden söz ediyorum beyler!

Hiç düşündünüz mü, bizim bu görüntümüze Rabbimiz ne diyor acaba?

Paradan başka, rakamlardan başka bir şey konuşmadığımıza Rabbimiz nasıl bakıyor dersiniz?

Küçülüyoruz beyler, küçülüyoruz. Rakamlar küçüldüğü için değil, rakamlar büyüse de küçülüyoruz, ihracatımız artsa da, büyüme hızımız artsa da küçülüyoruz beyler.  Değil mi ki biz hep dünyaya yoğunlaştık, dünyanın toru topu ne ki?

İşte küçüldüğümüzü, basitleştiğimizi gösteren Nebevi ölçü, Efendimiz Aleyhisselam buyuruyorlar ki; “Allahümme lâ tec’aliddünya ekbera hemmina… - Allah’ım, dünyayı üzerinde yoğunlaştığımız, en çok önem verdiğimiz şey yapma…”

Dünyayı, dünya malını böylesine gündem yapmakla basitleştikçe basitleşiyoruz, küçüldükçe küçülüyoruz, bunu unutmayalım.

İşin daha acı tarafı, dışımızdakilerin yanında İslami heybetimizi kaybediyoruz

 Peygamber Aleyhisselam buyuruyor ki: "Ümmetim dünyaya  ta'zim ettiği zaman, dünyaya önem verip gözünde büyüttüğü zaman kendisinden İslam’ın heybeti alınır…”(Ramuz)

Bugün, ümmetin en başta gelen problemlerinden birisinin bu olduğuna inanıyorum;  "Şahsında İslam’ın heybetini kaybetmek"

İslam’ın mehabetini, İslam’ın heybetini kaybettik.

Nedir İslam’ın heybeti? Sadece karizmatik bir görünüm mü? Elbette hayır. Rasûlü Ekrem (s.a.v) Efendimiz Allah Teala'nın kendisine lütfettiği özellikleri sayarken "Bir aylık mesafeden düşmanlarımın kalbine benim korkum salınmıştır" buyuruyor. Zannedersem İslam’ın heybetinin ne olduğunu birazcık buradan öğrenebiliriz.

Bu heybetin nasıl elde edileceği, kaybediliş sebebinin belirtildiği hadisi şeriflerde mevcuttur. Dünyayı gözümüzde ve gönlümüzde büyütmemek, bunun pratik yolu da gündemimizde büyütmemektir.

 İsterseniz başta kendi şahsınız olmak üzere şöyle bir gözlemleyiniz: Dünyaya önem veren Müslümanların o anda küçülüverdiklerine hiç dikkat etmediniz mi?

Olanca himmetini dünyaya yöneltenlerin Müslümanlıklarına rağmen İslâmî heybet adına sıfırlandıkları fark edilmiyor mu??