Güle Güle Ama Ne Olur Yıkmadan!

Tamam, gidiyorsunuz, istemezdik gitmenizi, tamam, ayrılıyorsunuz, buna engel olamadık.

Ama ne olur güzel gidin, güzel ayrılın!

Yıkmadan gidin, yakmadan gidin, yıkıp devirmeden gidin!

İster eşinizden ayrılıyor olun, ister işinizden ayrılıyor olun, ister bulunduğunuz çevrenizden ayrılıyor olun, lütfen en güzel bir şekilde ayrılıp gidin.

Cemaatinizden ayrılıyorsanız da, vakfınızdan, derneğinizden ayrılıyorsanız da en güzel bir şekilde ayrılın.

Ve partinizden ayrılıp gidiyorsanız da aynı şekilde güzelce, erdemlice ayrılın.

Önceleri fazla bir dikkatimi çekmemişti; Rabbimiz Kitabında boşanma konusunu anlatırken “serâhan cemiylen” kelimelerini kullanıyor; en güzel bir şekilde ayrılmak, en güzel bir şekilde bırakmak anlamında. İlginçtir ki, bu kelimeleri evlenirken, birleşirken kullanmıyor da ayrılırken “en güzel bir şekilde ayrılın” buyuruyor.

Yazık, insanımız bugün bu güzellikten ne kadar da mahrum, ne kadar da muhtacız güzel ayrılıklara öyle değil mi?

Nedense evlilik âdâbına dair yazılan ve söylenen çok şey olmasına rağmen ayrılık âdâbına dair fazla bir şey göremiyoruz.

Bugün yaşadığımız ülkenin en büyük meselelerinden birisi bu olmuş, insanımız yıkımlı ayrılıklardan dolayı adeta kan ağlıyor.

Bırakın yakıp yıkmayı, bırakın kan döküp ocaklar söndürmeyi, unutmayalım ki ayrılıklardan sonra da dünya devam ediyor ve edecek Allah (cc) güzelce ayrılan taraflardan her birine nice güzel kapılar açıyor.

Unutmayalım, yıkıp devirdiklerimiz yabancı değil, katıp karıştığımız, hiç kimseyle paylaşmadığımız ortak sırlarımız olan eşlerimiz, çocuklarımızın annesi, çocuklarımızın babasıdır öyle değil mi?

Aynı şeyi cemaatlerden ayrılanlar için de söylüyorum. Aslında ayrılmamak, varsa hataları içerden düzeltmek en doğrusudur. Çünkü cemaatlerden ayrılanlar artık o cemaatin hatasını düzeltme hakkını kaybetmiştir. Bu başlı başına ayrı bir konu.

Ama hiç değilse güzelce ayrılmak bir erdemdir. Ayrıldıktan sonra dönüp orayı topa tutmak, karalamak, bunun üzerinden kendisine kimlik oluşturmak hiç de erdemli bir davranış değildir.

Uzaktan izlediğimiz şu siyaset dünyasının en büyük yaralarından birisi de bu değil mi? Oradan oraya oradan bir başka partiye geçenlerin sayısına hiç dikkat ettiniz mi?

Aslında siyaset dünyasında ayrılmaların bir bedelinin olması, özellikle sizi seçenlere karşı ödenmesi gereken bir bedelin olması gerekir, bu da ayrı bir konu.

Tamam, buna rağmen ayrılıyorsunuz ama güle güle gidin yakıp yıkmadan, kırıp dökmeden efendice gidin, erdemlice gidin.

Toplumu en çok rahatsız eden konulardan birisi siyasilerin durup dinlenmeden geldikleri yerlere savaş açmalarıdır!