• DOLAR 34.599
  • EURO 36.557
  • ALTIN 2930.373
  • ...
SON DAKİKA

Sanki salıverildiğinde devlet yıkılacakmış gibi birilerinin içeride tutulmasına hiç bir anlam veremiyorum.

Aynı bıkkınlığı daha önce de Nazlı Ilıcak, Altan kardeşler ve benzer gazeteci ve yazarların içeride tutulma sürecinde de yaşamıştık.

Seksen yaşını aşmış bu kişiler bırakıldıklarında sanki bu devleti, bu ülkeyi yıkacaklarmış gibi bir havanın oluşturulması insanı sıkıyor.

Yok efendim, bunlar gazeteci ve yazar oldukları için değil terör suçundan içeridelermiş...

Allah aşkına şunlar terörist olsa ne yazar. Eğer bunlar yıkacaksa bu devleti bu ülkeyi bırakın yıkılsın gitsin böylesi üfürük bir devlet.

Bakar mısınız şu Kavala meselesinin gelip kördüğüm olduğu noktaya. Buyurun işin içinden nasıl çıkacaksanız çıkın. Bilmem ki bu işin sonu nerelere varacak.

Söyler misiniz, bu adam şimdi dışarıda olsaydı ne halt edebilirdi ki?

Tamam, o kadar da küçümsemiyorum, basit de görmüyorum Osman Kavala denilen bu adamı, hele hele suçsuz ve masum olduğu gibi bir iddiam hiç yok, başta Gezi olayları, FETÖ, PKK ve doğal olarak dış bağlantıları orta yerde açıkça sırıtıyor.

Benim demek istediğim, iş bu noktaya gelmeden pekala halledilebilirdi.

Daha öğrenemediniz mi siyasi suçtan içeride tutulanların birer kahraman olarak dışarı çıktığını, hatta hiç de hak etmediği bir payeye kavuştuklarını?

“Efendim, bu adamlar siyasi suçlu değil terör suçluları.” İddiasını iktidar kabul etmese bile maalesef algı yarışında mağlup olmuş görünüyor. Zaten küstah devletlerin küstah elçileri de bu algılarının ardından bildiri safhasına geçmişlerdir.

İşin ekonomik yönü bizi fazla ırgalamaz ama bu ülkede her şeye bu açıdan bakan insan sayısı da küçümsenemez. Bu açıdan bakıldığında buyurun şöyle alt alta yazın ve toplayın, şu on büyükelçinin temsil ettiği ülkelerle olan ticaretin hacmini.

Bir yargılamanın siyasi sonuçları olacaksa bu önceden görülebilmeli, işin nerelere kadar uzanabileceği tahmin edilmeli ve ona göre hareket tarzı belirlenmelidir.

Öne doğru bir adım atıyorsanız daha bu adımı atmadan geri çekme ihtimalini de bir kenara kaydetmiş olmanız gerekir.

Tamam, ileri doğru atılan ve geri çekilmeyen her adım kişilere, toplumlara ve ülkelere çok şey kazandırabilir. Hatta bunlara bazen savaşsız silahsız kazanılmış zaferler de diyebiliriz.

Fakat geri çekmek zorunda kaldığımız adımlarımızın bize bir bedelinin olacağını unutmayalım.