• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...

Bazen hasretle beklediğiniz bir misafiriniz gelir, bir de bakmışsınız evinizin içi ondan önce başkaları tarafından doldurulmuş. Hem de her zaman gördüğünüz, bildiğiniz, sık sık beraber olduğunuz kişiler gelmiş başköşeye oturmuşlar. Hatta misafirimize bir çift söz hakkı bile bırakmadan konuşurlar da konuşurlar.

Canımız sıkılır öyle değil mi? Böyle bir durumda hepimiz yapamasak da bazılarımız kapıda önlerine çıkar; “Lütfen, bugün bizim misafirimiz var!” diyerek içeri bile almazlar ve meseleyi halleder. Bir kısmımız da yüzümüzün yumuşaklığından bu gelenlere katlanmak zorunda kalırız.

Sanki biz on bir ayın Sultanını değil de bu beyefendileri bekliyormuşuz gibi ondan önce evlerimize, ekranlarımıza üşüşüveriyorlar her zaman. Şamatalarından, gürültülerinden nerdeyse misafirimizi hepten unutacak oluruz, arsız mı arsızlar, yüzsüz mü yüzsüzler.

Bu Aziz Misafirimize karşı bizi rahatsız edeceklerin başında hepimizin çok iyi bildiği demirbaş Ramazan Düşmanı bu çığırtkan ekranlar gelmektedir. On bir ayın Sultanıyla olan birlikteliğimize hiçbir zaman tahammül edemeyen, Ramazan gelmeden ekranlara Ye’cüc ve Me’cüc gibi hücum eden bu şer ordusunu bizim okuyucumuz çok iyi tanıdığı ve de yüz vermeyeceğini bildiğimiz için üzerinde fazla durmayacağım.

Gelelim iyi niyetle misafirimizi rahatsız eden bizim kesime. Biz aslında en çok onlara sesleniyoruz “Lütfen rahatsız etmeyin, misafirimiz var!” diye.

Nedir Allah aşkına Müslümanların telefonlarına yaptığımız bu yoğun hücum?

Ne demek istiyorsunuz? Müslümanlar Ramazanı bıraksınlar da sizi mi dinlesinler, sizi mi okusunlar, sizi mi izlesinler? Ramazanları ancak bu şekilde mi değer kazanır?

Allah için bırakalım, insanımız o şerefli misafiriyle baş başa kalsın, onu dinlesin, onun feyiz ve bereketinden doya doya içsin.

Bu şerefli misafirin getirdiği Kur’an’la baş başa kalsın, Kur’an’ı gönderenle baş başa kalsın!

Unutmayalım, Ramazan asla konuşma vakti değildir, dinleme vakti değildir, izleme vakti değildir. Bizzat bir şeyler yapma vaktidir. Müslüman Ramazanın nesnesi değil öznesidir

Mademki her zaman yapamadıkları bir şey yapıyorlar, gece kalkıyorlar, sahurda yiyeceklerini yedikten sonra veya önce bırakın Müslümanlar teheccüd kılsınlar, onların bu en değerli vakitlerini siz işgal etmeyin, Kur’an okusunlar, zikir yapsınlar, dua etsinler.

Sözün özü, Müslümanların evlerinde çok şerefli misafirleri vardır, lütfen onları meşgul etmeyelim!

Bütün bunlara rağmen ekranlarına, telefonlarına ileti yağan kardeşlerimize bir tavsiyem var, eğer onları açıp izleyecekseniz hiç olmazsa ölü bir vakit seçin; ya yemek yerken ya çay içerken izleyin.