Cehennem Çağrıcısı Çığırtkanlar!
Sanki biraz önce cehennemden çıkıp gelmiş gibiler. Öylesine cehennemî bir görünüm yansıtıyorlar. Cehennemi bu dünyaya taşımakla görevliler.
Ve durmadan cehenneme sefer düzenler bir halleri var, kapabildikleri kim varsa cehenneme bırakıp yeni bir sefer için hemen geri dönüyorlar.
Şirret mi şirretler, çığırtkanlıkları, yapışkanlıkları en büyük özellikleri.
Allah ile savaşıyorlar, fıtrat ile savaşıyorlar, Allah’ı hatırlatan en hafif bir sesi duymaya, Allah’ı hatırlatan en ufak bir görüntüye asla tahammülleri yok. Hayatın bütün alanlarından Allah’ın adını, Allah’ı hatırlatan işaretleri silmeye özen gösteriyorlar.
Özellikle edep ve hayâya, terbiyeye, kızaran bir yüze kudurmuş gibi saldırıyorlar.
Nikah dediğinizde, sıcak aile yuvası dediğinizde, anne baba ve yavrular dediğinizde derhal çemkiriyorlar, kan damlayan vampir ağızları açılıveriyor.
Hele onların yanında bir defacık “namus” deyin, görürsünüz aynı anda ve toplu halde hırladıklarını.
Ben onların yaşlılarına Cehennem Kütüğü Cadalozlar diyorum. Ne anneliğe yakışıyorlar, ne anneanne, ne babaanne izzet ve onurunu taşıyorlar. Ne de birinin eşi olduğunu tahayyül edebilirsiniz. İslam’a karşı yürütülen kirli savaşın en ön saflarında hep bu Cehennem Kütüğü Cadalozları görürsünüz. Simalarında nur namına bir şey göremezsiniz.
Her bir şeyi bahane ediyorlar, hiç bir fırsatı kaçırmadan Allah’a karşı yürütülen savaşın hemen ön saflarında yerlerini alıyorlar.
Zannedersem şu günlerde bunları meydanlarda biraz daha fazla göreceğiz. Hatta hiç beklenmedik yerlerde zırt pırt ortaya çıkacaklar.
Bu milletin bütün değerlerine karşı bilinçli bir savaş yürütüyorlar. Emperyalist dünyayı da arkalarına aldıkları için azgın mı azgınlar.
Bizim de bu arada ne yapmamız gerektiği kendiliğinden ortaya çıkıyor;
Önce ne yapmamamız gerektiğini söyleyelim; Bu Cehennem Çığırtkanlarının pis gündemlerine katılmamaktır.
Yapmamız gereken ise, hiç bir boşluk bırakmadan hayatın bütün alanlarına Allah’ın adını nakşetmek, yerleştirmektir.