Evet, İmamsanız İmamlığınızı Bileceksiniz!
Biz de öyle düşünüyoruz, mademki imamsınız, o halde imamlığınızı bileceksiniz efendiler!
İmam, öne geçmek, sevk ve idare etmek anlamındaki Arapça emm kelimesinden gelir. Cemaatle kılınan namaza önderlik eden ve “devlet başkanı” anlamı taşır. (TDV. İslam Ansiklopedisi)
Hz. Peygamber’in en önemli görevi ümmetinin, ashabının önüne geçip onlara imamlık yapmasıydı.
Ondan sonra gelen halifelerin de en önemli görevi buydu, hatta Hz. Ömer ve Hz. Ali (Allah onlardan razı olsun) bu görevleri esnasında şehid edilmişlerdir.
Asr-ı saadette ve sonraki dönemlerde sefere çıkıldığı zaman kumandan tayin edilen kimse imamlık görevini de üstleniyordu.
Halifelerin birinci görevi bu olduğu gibi, tayin ettikleri valiler de vardıkları şehirlerde öncelikle Cuma namazında ve mümkün olduğu kadar beş vakit namazlarda Müslümanlara imamlık yapmaktı.
Evet, imam efendiler! İmamsanız imamlığınızı bileceksiniz.
Bulunduğunuz yer Hz. Muhammed Aleyhisselam’ın yeridir.
O’nun bulunduğu yerde nasıl ki başka bir lider ve önder bulunmuyorsa, sizin bulunduğunuz mekânda da hiç kimse sizin önünüzde olmamalıdır.
Unutmayınız, sadece caminin içinde değil, asıl caminin dışında imamsanız. İnsanların derdiyle dertlenme konusunda imamsınız!
Hz. Muhammed Aleyhisselam’ın eli hangi taşın altındaysa sizin eliniz de aynı taşın altında olacak, imamlığınızı bilecek, gereğini yerine getireceksiniz!
Nasıl ki O kendisiyle birlikte olan müminlerin üzerine merhamet kanadını geriyor, onların en ufak bir sıkıntıya düşmesi ona çok zor geliyor idiyse, sizler de bulunduğunuz mekanda aynı sorumluluğu üstleneceksiniz.
İmam denilince akan suların duracağının şuuruna öncelikle siz varacaksınız.
Biliyor musunuz? Müslümanlar en büyük alimlerine de “imam” demiştir, çünkü bundan daha büyük muhteşem bir makam yoktur.
Ebu Hanife, İmam Ebu Hanife’dir,
Şafii, İmam Şafii’dir,
Malik b. Enes İmam Malik’tir,
Ahmed b. Hanbel İmam Ahmed’dir.
Maturudi, İmam Maturidi, Eş’ari, İmam Eş’ari’dir.
İslami ilimlerde zirve yapan âlimlerimizin ulaşacağı en son makam yine bu kelimeyle ifade edilmiştir.
Tefsir ilminin zirvesindeki zata İmam Fahruddin Razi demişiz.
Kütüb-ü Sitte ve diğer hadis kaynaklarımızın sahiplerinin her birine İmam Buhari, İmam Müslim, İmam Tirmizi demişiz.
Hani şu günlerde birileri imamlara parmaklarını göstererek imamlıklarını hatırlatıyorlar ya…
Biz de imamlara imamlıklarını bildirelim istedik. Yalnız biz parmağımızı imamlara değil, onlara parmak gösteren müptezellere kaldırıyoruz, zannedersem anlamışsınızdır?