• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...

 “Hocam, benim yolumun üzerinde mezarlık var, evime gidip gelirken hep oradan geçerim, her defasında da üç İhlas bir Fatiha okurdum ve orada yatanların ruhlarına hediye ederdim. Geçenlerde birisi mezarlarda Kur’an okunmayacağını, okuduklarımızın oradakilerin ruhuna varmayacağını, bunun bid’at ve haram olduğunu uzunca anlattı. Ben de o günden sonra bıraktım okumayı, şimdi artık bakıp geçiyorum” dedi. Biraz durduktan sonra ağlamaklı bir sesle; “Amma bu şekilde geçerken kendimi gâvur gibi hissediyorum hocam!” dedi.

“Sen yine başla, kaldığın yerden okumana devam et, önce mezardakilere bir selam ver” dedim, nasıl selam verileceğini birkaç defa tekrar ettim, adam derin bir nefes aldı, sevinerek gitti.

Bid’at ve hurafelerle savaşmayı kendilerine yegâne uğraş edinen kahramanlarımız(!) var biliyorsunuz.

Özellikle üç aylar geldiğinde onların da savaş sezonu başlar. İslam’da üç aylar diye bir şeyin olmadığından başlarlar, Regaib, Mirac, Berat, Kadir, Mevlid gibi insanımızın mübarek bildiği bütün geceleri tırpanla biçer atarlar. Türbelere gidip dua edenlerin de amansız düşmanı olan bu arkadaşlar, bu milletin çoluğuna çocuğuna yıllardır dayatılmakta olan Kemalist tapınmaya bir defacık olsun gıklarını çıkarmazlar.

İnsanımızın söz konusu gecelerde yaptıkları ibadetlerin, kıldıkları namazların, okudukları dua ve surelerin bir dayanağının olmadığını anlatır dururlar. Sadece anlatsalar iyi, bu hususta kitaplar yazarlar, hatta kimliklerini bu oluşturur.

Yolu mezardan geçen adamın sorduğu gibi çevremizde nice insan, nice ihtiyar bayanlar aynı şekilde bu mübarek geceler yaklaştığında ne yapılması gerektiğine dair çokça sorarlar. Bazen sormaktan da öte o gecede yaptıklarını, kıldıkları namazları, okudukları dua ve sureleri söylerler.

“Devam edin, bildiklerinizi yapın” derim.

Velev ki bu yaptıkları sağlam kaynaklara dayanmıyor olsa bile, sonuç olarak namaz kılıyorlar, dua ediyorlar, Kur’an okuyorlar. Allah aşkına ilişmeyin bu insanlara, nihayetinde ibadet ediyorlar, bırakın etsinler.

Özellikle yeni bir şey öğrenme çağları geçmiş, bundan daha hayırlı yapacağı bir ameli olmayan bu insanların elinden almayın bu ibadetlerini. Mezarlıktan geçen o kardeşimiz gibi boşta bırakıp ağlatmayın.

Daha genel anlamda konuşalım; İslam adına, davet adına halkla boğuşmaktan vazgeçelim artık.

Bugün Recep ayının ilk günü, Rabbim Recebi ve Şaban’ı bizim için mübarek kılsın, bizleri Ramazan ayına ulaştırsın, hakkını vererek yaşamayı nasip etsin.