• DOLAR 34.585
  • EURO 36.435
  • ALTIN 2941.476
  • ...

Büyüklerin halini hatırını sorduktan sonra sıra ortada dolaşan afacana gelmişti, yeni başladığı okulundan, derslerinden, arkadaşlarından bir iki sözün ardından cebimden çıkardığım kağıt parayı afacanın eline sıkıştırdım. “İstemem” diyerek geri çevirmeye çalışsa da sonunda kabul etti. Bu arada çocuğun babası ısrarlı bir şekilde parayı geri vermesini istiyor, bana dönüp “öyle alışmasın hocam” diyordu.

Biraz ciddileşerek; “bana bak dedim, benim su anda en çok sevdiğim büyükler kimdir biliyor musun? Bana çocukken para verenler. Hâlâ onları şimdi nerede görsem severim ve unutamam. Bırak çocuğu hiç değilse beni düşün. Küçükler tarafından sevilmeyi sen ne zannediyorsun?”

Adam o anda değişti ve biraz düşündükten sonra “doğru söylüyorsun, gerçekten öyle, bunu hiç düşünmemiştim” dedi.

İsterseniz beni kınayın, şu yaşa gelmişim, yakın çevremden, akrabalarımdan söz açıldığında ister istemez biz çocukken bize para verenlerin ayrı bir sevgisinin olduğunu görüyorum.

Bazılarını tanırım, bunu kendisine düstur edinmiş. Çocuklarla muhatap olduğunda eli hemen cebine gider. Zaten çocukların onu gördüklerinde yüzlerinin şeklinin değişmesinden, gözlerinin içinin gülmesinden anlarsınız.

Muhterem bir dostun cebinden şeker, küçük çikolata ve sakız hiç eksik olmazdı, binanın girişinde etrafı sarılırdı. Çok defa şahit olmuştum ve açıkça haset etmiştim.

Yine kendisine misafir olduğum bir dostla evden çıkarken cebindeki paralardan bir kısmını ayırarak öteki cebine aldığı dikkatimi çekmişti, “hazır bulunsun, yolda birilerine verebilirim” demişti.

Böylesi dostlardan öğrendiğimi ciltler dolusu kitaplardan öğrenmemişim desem yalan olmaz.

Bu arada elleri ceplerine gidenlerin yaptıklarının o çocuklara saatlerce ders vermekten daha etkili olduğu da unutulmamalıdır.

Eğer bir de İslam’ı hayata hakim kılma iddiasında olan birileriysek bu mesele ayrı bir önem kazanmaktadır. Cebimizden eksik etmeyeceğimiz bir şekerin, bir sakızın büyük bir yatırım olarak karsımıza çıkacağını unutmayalım.

Bakın, size büyük laflar etmiyorum, Allah yolunda büyük miktardaki infaklardan söz etmiyorum, şeker diyorum, sakız diyorum, dışarı çıkarken cebimizin birinde hazır bulunduracağımız bozuk para diyorum.

Gelsin de görelim o zaman stres neymiş, sıkıntı neymiş, mutsuzluk neymiş, buyursun gelsinler gelebilirlerse.