Küfürle Mesafeliysek Paniğe Gerek Yok
Bakıyorum da bizimkiler Noel dolayısıyla çok panik yapıyorlar. Gayrimüslimlere benzeme meselesini elbette basit görmüyoruz, hafife almıyoruz.
Fakat gereğinden fazla abartırsak bu defa aksi tesir yapacağını da unutmayalım.
Bilmem bütün camilerde öyle miydi; benim Cuma kıldığım camide vaiz, cemaate yüklendikçe yükleniyordu. Sanki camiyi dolduran cemaatin hepsinin cebinde birer piyango bileti varmış, çocuklarının her biri şimdiden kırmızı Noel elbiselerini alıp koymuş, her evin bahçesinde bir hindi bekliyormuş. Kısacası o gece bütün melanetleri işlemek için herkes gün sayıyormuş gibi bir hava estiriyordu. Çizilen böyle bir tablo karşısında insanın içine bir karanlık çöküyor, bütün çıkışlar kapanıyor, “eyvah, bitmişiz, tükenmişiz, boşuna direnmeyelim...” havası oluşuyor.
Sadece camilerimiz değil, İslami medya ve sanal basını da bu konuda abartılı bulduğumu belirtmeliyim.
Şunu bilelim ki her şeyden önce Müslümanlar bu gibi pisliklere tenezzül etmeyecek kadar pak ve nezihtirler.
Maskenin, mesafenin ve hijyenin günlük hayata girdiği bir dönemde Müslümanlar bunların zaten hiç yabancısı değildi.
Müslümanca bir hayat yaşamanın mücadelesini veren, İslam’ı hayatının bütün alanlarına taşımayı biricik gaye edinen kesimler olarak biz zaten bâtılla mesafeliyiz, küfre karşı kendimizi izole etmişiz ve hijyen kurallarımız baştan beri yürürlüktedir.
Allah’ın izniyle ne idüğü apaçık bir şekilde sırıtan, uzun uzun anlatılmasına hiç gerek olmayan böylesi rezaletler konusunda bizler kendimizden de ailelerimizden de eminiz.
Elbette Müslüman bireyler olarak da camilerimizden de bu rezaletlere karşı uyarı ve tebliğler devam edecektir.
Fakat işin usûlünü ve ölçüsünü kaçırdığımızda aleyhimize döneceğini unutmayalım.
Her şeyden önce farkında olmadan küfrün gücünü olduğundan fazla abartarak kendi önümüze aşılmaz duvarlar çekmiş oluruz.
Bu durum sadece tebliğ usûlüne değil gerçeklere de aykırıdır.