• DOLAR 34.61
  • EURO 36.376
  • ALTIN 2928.715
  • ...

Öylesine çok hainimiz var ki eğer bir araya gelseler ve bir parti kursalar kesinlikle iktidara gelirler. Cumhur İttifakı veya Millet İttifakı dışında Hainler İttifakı adı altında örgütlenseler mesele tamamdır.

Mesela her partinin kendine ait hainleri vardır, şöyle bir göz önüne getirirseniz haini olmayan bir parti göremezsiniz.

Bizim gündem yapmamızın sebebi de gittikçe çoğalmalarından, çığ gibi büyüyor olmalarındandır.

Aslında her bir parti aynı zamanda birer Hain Üretme Merkezi olarak faaliyet göstermekte, bünyeleri bunun için oldukça elverişlidir. Birisinin sırası gelip hain damgasını yiyerek şutlanmaları geride kalanları sevince boğmaktadır.

Haksızlık etmeyelim, hain damgası vurmak veya yemek sadece partilere has bir şey değildir. Birçok toplumsal yapılanmada da işleyen bir mekanizmadır. “O ihanet etti!” damgalamasını her zaman işitiriz.

İyice yoklayın göreceksiniz, aslında hepimiz bir yerlerin hainiyiz, mutlaka birileri de bizi hain ilan etmiştir.

Bu arada hainliğin de kendi arasında dereceleri vardır. En şiddetlisi Vatan Hainliğidir. Vatana ihanet partiye ihanetten, cemaate ihanetten, örgüte ihanetten, kocaya ihanetten, kocanın eşine ihanetinden çok daha şiddetlidir. Bu damgayı yiyen artık asla iflah olmaz.

Peki birilerini Vatan Haini ilan etme yetkisi kime aittir? Kime ait olacak, “Vatanı Herkesten Çok Seven” diye bir belgesi olanlara aittir, damga onların elindedir.

Acaba diyorum, ister partilerin içinde olsun, ister cemiyet hayatının diğer yapılarında olsun, birilerine hainlik damgası vurulup bulunduğu yerden uzaklaştırılırken arkasından bakanların vicdanları ne durumdadır gerçekten çok merak ediyorum.

Hangi açıdan bakarsanız bakın, bir memleketin bu durumda olması gerçekten büyük bir acıdır, şöyle ki; eğer ilan edildiği gibi böylesine çok sayıda hain varsa bu bir felâkettir.

Yok eğer onlar hain değillerse, onlara haksız yere hainlik damgasının vurulmasına diğer insanların sessiz kalması ise daha büyük bir felâkettir.

Ha bir ihanet daha var, az kalsın unutuyorduk, nedense onu fazla bir aklımıza getirmiyoruz;

“Ey iman edenler! Allah’a ve Resûlüne ihanet etmeyin, emanetinizdeki şeylere de bilerek ihanet etmeyiniz.” (8/27)