“Fesübhânallah! Şu bizim eşeğin...”

Nasıl olmuşsa Nasreddin hocamız öfkelenmiş, elindeki sopayla eşeğine vura vura gidiyormuş. Her zaman yaptığı bir iş olmadığından karşılaştığı herkesin de dikkatini çekmiş herkes bir şeyler diyormuş;

“Hayret, hocam sen eşeğine hiç böyle vurmazdın, günah değil mi?”

“Hocam, ne yapıyorsun öyle, yazık değil mi hayvana?”

“Hocam, sen bize demez miydin merhametli olun diye?”

“Yazıktır eşeğe hocam, bırak şu sopayı elinden...”

Böyle her karşılaştığı kişiden bir şeyler duyunca Nasreddin hoca artık dayanamamış, durmuş ve kollarını iki yana açmış;

“Fesübhânallah, şu bizim eşeğin amma da hısımı varmış!” demiş.

Hayret, neredeyse bütün dünya ayağa kalktı, bu millet kendi egemenlik sınırları içinde kendi üstüne tapulu Ayasofya’yı yeniden camiye çevirdi diye.

Bu milletin egemenliğine karşı gelmiş olmamak için de bir başka suç buluyorlar; Neymiş, yaptığımız bu iş Kemalizm’e aykırıymış...

Şu bizim Kemalizm’in amma da hısımı varmış dışarıda. Amerika’dan tutun, Yunanistan, İngiltere ve Avrupa ülkelerinin tamamı, Katoliklerin lideri, Ortodoksların lideri her biri ayağa kalkmış ve tehditler savuruyorlar. Bu arada yaptığımız işin Kemalizm’e karşı suç olduğunu hatırlatmadan da edemiyorlar.

Madem bu kadar seviyorsunuz Kemalizm’i, buyurun size verelim.

Gerçekten samimi olarak Batı dünyasına sesleniyoruz; Sizin niçin bir Kemalizm’iniz yok? İsim önemli değil, niçin sizin kendi insanınıza dayattığınız böyle bir ideolojiniz yok?

Söyleyin ey Batı, hanginizin böyle bir resmi ideolojisi var?

Hanginizin ülkesinde ana okullarındaki minnacık yavrulardan başlayarak üniversitelerin sonuna kadar seksen doksan yıl önce ölmüş birisine taptırılma var?

Hanginizin ülkesinde bütün devlet erkanı ve resmi kurumlar böyle bir kişinin önünde belirli günlerde saygı duruşuna geçer ve onun görüş ve düşüncelerine bağlılık yemini eder?

Sizde yok da bize niçin reva görüyorsunuz? Reva görmekten öte bu millet bu ideolojiyi ufak ufak sorgulamak istediğinde, kendisine giydirilmiş bu deli gömleğinden çıkmak istediğinde size ne oluyor da her defasında ayağa kalkıyor feryad ü figan ediyorsunuz ey Batı?