• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...

En uçtan yani Libya’dan başlayalım bu tarafa doğru gelelim, Akdeniz enerji alanlarından, son Kuzey Irak Haftanin’e yönelik harekât. Haritayı şöyle bir göz önüne getirelim. Türkiye pergelin ayağını hiç bu kadar açmamıştı.

Siz buna Ayasofya’yı da ekleyin, bakmayın sınırlarımız içinde olduğuna, aslında Ayasofya da dışarıya yönelik bir harekâttır.

Siyaset olarak bunların her birinin gerekliliği ayrı bir konu, zaten söz konusu harekâtlarla ilgili herkes görüşünü belirtiyor.

İçeriye nasıl yansıyacağı hususunda düşündüklerimizi ifade edeceğiz ama yine de ondan daha önemlisi isabetli olup olmamasıdır.

Mesela bu harekâtların içeride iktidar için nasıl bir getirisi olur? İster toplu ister her biri için ayrı ayrı düşünün. Bize göre mevcudu korumanın dışında fazladan bir getirisi olmayacağı kanaatindeyiz.

Mesela Ayasofya’nın camiye dönüşmesi hiç bir puan getirmeyecektir. Çünkü cami olmasını isteyenler zaten el an AK Parti’deler. Camiye çeviremiyor diye küsüp başka partiye giden var mı ki geri gelsinler.

Libya ve Akdeniz enerji sahasına yönelik harekâtların da içeride yeni bir getirisi olmayacaktır, zaten böyle bir beklentisi olanlar şu anda iktidar saflarındadır.

Terörle mücadele adına yürütülen harekâtlar da aynı durumdadır. Çünkü bu konuda iktidarın teröre karşı yürüttüğü siyaseti pasif bulduğu, daha büyük operasyonlar düzenlenmelidir diye muhalefet partilerine yönelen bir tek kişi bile çıkmaz.

Demek ki dışarıya yönelik bütün bu harekâtlardan iktidar bir şey beklememelidir. Onlar da zaten öyle diyecekler; “biz bunların hiç birisini oy almak için yapmıyoruz, milletimizin menfaati için yapıyoruz”

Olabilir. Fakat biz diyoruz ki her şeye rağmen bu iktidarın ülke insanının desteğine, oyuna ihtiyacı vardır. Dışarıya yönelik hareķâtın bir getirisinin olmayacağı ortaya çıktığına göre içeriye yönelik bir hareket başlatmalı değil mi?

Gönüllere yönelik, vicdanlara yönelik, küskünlere yönelik, kırgınlara yönelik bir harekât.