Hz. Muhammed (s.a.v) ile savaşanlar kaybetmiştir!
Diyarbakır, gerek bu ülkede, gerek dünya genelinde Rasûlullah Aleyhisselam`ın şahsına ve davasına saldıranlara verilen çok muazzam bir cevaptır.
Rejim tarafından resmi ideoloji dayatmasıyla birlikte doksan yıldır, yüz yıldır yürütülmekte olan İslam düşmanlığının, Peygamber düşmanlığının geri teptiğinin resmidir Diyarbakır.
Diyarbakır, hiçbir beşeri ideolojinin, özellikle faşizan dayatmaların ve batı kaynaklı küfrün asla kabul görmediğinin, paçavra gibi sahiplerinin yüzüne çarpıldığının resmidir.
Aziz İslam davası uğruna, Muhammedî sevda uğruna gerek dünya genelinde, gerek bu bölgede canlarını feda edenleri bağrına bastığının resmidir.
Başta Şeyh Said Hazretleri ve arkadaşları olmak üzere, Muhammedî Sevda uğruna son yıllarda verilen bütün şehidlerin dip diri ayakta olduğunun resmidir Diyarbakır.
Nasıl ki dün Rasûlullah Aleyhisselam`a dil uzatan ana muhalefetin dinozor sekreteri bitirmişse, silinip gitmişse,
Kutlu Doğum`a etkinliğine dil uzatan ve 27 Nisan bildirisini yayınlayan Genel Kurmay o günden sonra halkın nezdinde tabana çakılmışsa,
Şimdi sıra liderlerini peygamber ilan edenlere gelmiştir, bugünden itibaren hızlı bir şekilde yok olma sürecine gireceklerdir. Diyarbakır bunu göstermektedir.
Çünkü Allah Teala`nın değişmeyen bir kanunu vardır:
“Allah`a ve peygamberine düşmanlık edenler var ya, işte onlar en aşağı kimselerin arasındadırlar. Allah, “Şüphesiz ben ve peygamberlerim galip geleceğiz” diye yazmıştır. Şüphe yok ki Allah çok kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir.” (58/20-21)
Diyarbakır ülke sınırlarını çoktan aşmıştır.
Öte yandan hiç şüpheniz olmasın ki, Diyarbakır bu ülkenin sınırlarını çoktan aşmıştır.
Mitinge katılan Hamas temsilcileri kendilerini hayrete düşüren Diyarbakır`ın bu ihtişamını gittikleri her yere götüreceklerdir. Varır varmaz yapacakları ilk işin bu olduğunu, başta kendi yetkilileri olmak üzere, İslam davasının önde gelen herkese Diyarbakır`ı anlatacaklarını söylediler.
Mitingde konuşma yapan Hamas temsilcisi bizlerden ayrılıncaya kadar hayret ve şaşkınlık içindeydi.
Diyarbakır`ın Peygamber Aleyhisselam`a olan sevdasına ve ona olan bağlılığına hayran kalmışlardır.
Dört saate yakın süren, hatta başlama vaktinden saatler önce orayı dolduran Müslümanların bitmeyen coşkuları, hiç indirmedikleri tevhid bayrakları, gür bir sesle tekbiri ve tevhidi haykırışları, getirdikleri salât ve selamları Hamaslı misafirlerimizin öyle dikkatini çekmişti ki…
Kutlu Doğum etkinliklerinin sonuna yaklaşırken, platformlarda, sahnelerde ve ekranlarda hiç görünmeyen, fakat aslında bütün bu işleri başaran gerçek kahramanlarımızı yürekten kutluyorum. Akıl almaz bir koşuşturmayla yüz binlerce, milyonlarca insanımızı o meydanlara indiren yiğitlerimiz, bacılarımız var ya, Allah biliyor ki biz de onların kara sevdalılarıyız.
Evet, onlar Peygamber Aleyhisselam`ın sevdalıları, biz de onların kara sevdalısıyız. Bu davanın birinci kazananlarının onlar olduğuna inanıyorum, Rabbim bu kardeşlerimizi en güzel bir şekilde mükâfatlandırsın
2011 Kutlu Doğum etkinliklerinin sonuna yaklaşıyoruz. Bitti demiyoruz, çünkü Mayıs ayına sarkan daha ne kadar etkinliğimiz var, büyükleri bitti diyebiliriz.
Peygamber sevdalı kardeşlerim, bundan sonrası için şimdiden düşünmeye başlayın. Siyasiler dört yıllık planlarını açıkladılar, hatta 2023 yılına kadar neler yapacaklarını anlattılar.
Siz de ufkunuzu bir yoklayın, nerden nereye geldiğimize bir bakın, çalışılınca Rabbimizin neler verdiğini görüp duruyoruz. Bir yıl sonra, iki yıl sonra nerelere gelmeyi hayal ediyorsunuz? Sizi düşünmeye davet ediyorum.