Madem ılımlıydınız, ılımlı ılımlı gitseydiniz ya!
Biz ılımlı değiliz, hangi anlamda söylenirse söylensin Müslümanlar olarak ılımlılığın hiç bir şeklini kabul etmiyoruz. Benzer anlamları ifade etmek için bizim kendimize ait kelimelerimiz vardır. Mesela biz kendi aramızda bir birlerimize merhametliyiz, davet konusunda da ılımlılığı değil tedriciliği tercih ediyoruz. Kısacası en iyimser yorumuyla bile bu kelimenin bize ait olmadığını düşünüyoruz.
Fakat birileri bunu sadece bir kelime olarak değil, anlam, hatta usül olarak benimsediler, kimliklerinin en bariz özelliği yaptılar. Eh, ne diyelim, herkesin kendi tercihidir.
FETÖ hareketini kast ediyorum. Ve “Ilımlı İslam” tabirinin bugün bizlerde çağrıştırdığı “kökü dışarda” olduğu iddiasını söz konusu etmeden iyi niyetle bir tahlil yapmak istiyorum.
Bizler her ne kadar kabul etmesek de bu ülkede İslam’ın ılımlısını benimseyecek önemli bir kesim vardır. Bunu göz önünde bulundurarak birileri davet adına ılımlılığı benimsemiş olabilirler. Söylediğimiz gibi epeyce müşteri de bulabilirler, nitekim bulmuşlardır da.
Fakat en büyük çelişkileri, ılımlı başlattıkları bir hareketi ılımlı sürdürmemeleri, ister darbe deyin, ister devrim deyin, sonunu şiddete bağlamaları, şiddetle netice almaya kalkışmalarıdır.
Soruyoruz; kendi tabii akışı içerisinde zorlamadan, sınav soruları çalınmadan, kumpaslar kurulmadan devletin kadrolarında bu insanların, yani ılımlı düşünenlerin kendiliğinden çoğalmasına kim ne diyebilirdi? Elbette buna da tahammül edemeyenler çıkacaktı ama alınlarının teriyle çalışarak bir yerlere gelenlere kimin ne demeye hakkı olabilirdi?
Gelelim asıl söylemek istediğimize.
Eğer baştan ılımlılığı tercih etmişseniz siz artık darbe yapamazsınız, -ister meşru, ister gayri meşru- devrim yapamazsınız, bunu bilmeliydiniz.
Siz bunca yıl içerisinde eğer bir gün olsun ortaya çıkmamışsanız, kırk yıl boyunca meydanlara inmemişseniz, İslam davası için bir defacık elinizi masaya vurup ayağa kalkmamışsanız, küfre karşı bir defacık yüzünüzü ekşitmemişseniz... Allah aşkına nasıl darbeye yelteniyorsunuz? Bugün Hocanızın yaptığının doğru olduğunu, darbe teşebbüsünün isabetli olduğunu haykıran bir tek kişiniz var mı?
Asla böyle bir şey yapamazsınız ve yapamayacaksınız. Çünkü size bu öğretilmedi, size gizlenmek öğretildi, bukalemunluk öğretildi. Ve iyi biliniz ki yılanlar ayağa kalkamazlar.
Niçin bu konuya girdim? Unutmayın bu konu daha yıllar yılı konuşulacak. Hatta asıl konuşulması gereken yönleri bize göre hiç konuşulmadı.
Ha, bir de şu bizim Despot Kemalistler gündemde ya, sözü oraya getirmek istiyorum. Dikkat edin bu bizim putperestler hiç de ılımlı değiller. Kendi halimizde evlerimizde sessizce kendi putumuza tapalım demiyorlar. İlla ki siz de tapacaksınız, çocuklarınız da tapacak diye bize dayatıp duruyorlar. Ellerinden gelse camilerimizin minberlerine, daha sonra da tapınmamız için mihraplarımıza birer put koyacaklar, Çölaşanlar, Özdiller bunun için çırpınıyorlar.
Demek istiyoruz ki putperestlerin bile asla kabullenmediği şu uyuz ılımlılığı şu saatten sonra kimse Müslümanlardan beklemesin.