Batıdan aile adına alacağımız hiçbir şey yoktur

Müslümanlar, özellikle Türkiyeli Müslümanlar olarak bayanlarımız adına, yuvalarımız adına, aile kurumumuz adına Batıdan alacağımız bir zırnık olmadığını baştan söyleyelim.

Sadece günümüz seküler Batı dünyası için değil dünkü ve bugünkü dindar Hıristiyan dünyası için de ideal bir aile yoktur.

Roma ve o günkü Yahudi toplumu Hz. İsa Aleyhisselam’ın örnek bir hayat sergilemesine fırsat vermemiştir. Tabiri caizse İsa Aleyhisselam o gün kırmızı bültenle aranan biriydi. Kudüs’teki Yahudi Sanhedrin denilen mabed cuntası da amansız düşmandı, Roma valisi ve askerleri de aynı şekilde düşmandı, onu çarmıha germek için arıyorlardı.

Bunu niçin söylüyoruz? İsa Aleyhisselam’ın örnek bir koca nasıl olur, örnek bir baba ve aile reisi nasıl olur, örnek bir dede nasıl olunur buna fırsat verilmemiştir.

İlginç olan şey, İsa Aleyhisselam’dan sonra onu temsil ettiklerini söyleyen dini rahipler, rahibeler ve kilise yöneticileri de bu örnekliği göstermemiş, yani evlenip yuva kurmamışlar.

Tabi aynı zamanda İsa Aleyhisselam aile örnekliğinin yanı sıra örnek bir hakim, örnek bir kumandan, örnek bir devlet başkanı nasıl olur, bunları göstermesine de fırsat verilmemiştir.

Kısacası, İsa Aleyhisselam Mekke döneminden Medine dönemine geçememiştir.

Zaten kendilerine bu ve hayatın diğer alanlarında somut örneklik bulamamışlar, onun yerine Onun ayaklarını yerden kesmişler ve “Hâşâ, İsa Allah’ın oğludur” diyerek işin içinden çıkmışlar.

Bugün karşımızda bu şekilde hayatlarının bütün alanlarında örneksiz bir Batı dünyası var.

Gelelim Müslümanların dünyasına. Hiç dikkat ettiniz mi, Allah Teala, Rasûlüne hayatın bütün alanlarında örnek olabilme imkanı vermiş ve her bir örnekliği net ve berrak bir şekilde yaşatarak göstermiştir.

Nasıl örnek bir eş olunur, nasıl örnek bir baba olunur, nasıl örnek dede olunur...?

Daha da önemlisi örnek bir komutan, örnek bir hakim, örnek bir devlet başkanı nasıl olunur? Bütün bunları en ince detaylarıyla yaşayıp göstermiş, Müslümanlar da güçleri nispetinde o yoldan yürümüşlerdir.

Bütün bunlardan sonra şurası bilinmelidir ki, Batı medeniyetinin yok olup gitmemesi için yapabileceği tek şey, İslam’ın edebini, hayâsını ve temiz yuvasını benimseyip kabullenmektir vesselam.