• DOLAR 34.647
  • EURO 36.509
  • ALTIN 2930.392
  • ...

Çocuklu ortamlarda en çok duyduğumuz kalıp cümlelerdendir bunlar; “Haydi oğlum amcana bir teşekkür bakalım, ablana bir teşekkür et kızım, ağabeyine, kardeşine teşekkür et bakalım...”

Sonra yavrularımızın o tatlı telaffuzlarıyla teşekkürlerini duymak da insana başka bir mutluluk verir.

Bugün insanların tamamına yakının yerine getirdiği bu görev, yani küçüklere teşekkür etmeyi öğretme görevi bize göre müthiş bir erdemdir

 Sadece bizde değil bütün dünyada yapılmaktadır bu görev. Yabancı dil eğitiminde dikkat ederseniz daha ilk derslerde “teşekkür” kalıpları öğretilir.

Hiçbir yabancı dili bilmeyen insanımız bile en azından dört beş dilin teşekkürünü bilir; “thank you, danke şön, mersi, şükran...” kelimelerinin bu anlama geldiğini bilmeyenimiz yoktur. Yurdumuza gelen turistlerin hepsinin en azından tatlı bir şive ile “teşekkür ederim” dediğine şahit oluruz.

Teşekkür etme erdemi insanlık için önemli bir merhaledir, yapabilirsek eğer bunun devamını getirmek çok kolaydır.

Çünkü teşekkür, daha başta nankörlük çukuruna düşmemek, gördüğümüz iyiliği karşılıksız bırakmama erdemidir.

Daha da önemlisi, bir insanın acziyetini kabullenmesi, her an birilerine muhtaç olduğunu anlaması, başkalarının yardımı olmadan yaşanamayacağının kavranması demektir.

Müslümana düşen önemli görev işte bu noktadan sonra başlamaktadır. Mademki bir bardak su için mutlaka teşekkür gerekiyor, madem ki ufak bir şeker için, çikolata için teşekkür etmeden olmuyor, mademki bize ikram edilen bir tek meyve için teşekkür ediyoruz....

O halde bizim için gökten şırıl şırıl yağmurlar indiren, yerden pınarlar fışkırtan, nehirler akıtan, yerde bitkiler bitiren Allah’a da bir şeyler yapmakla, teşekkür etmekle yükümlü değil miyiz? Buradan başlayarak daha nerelere kadar gidebiliriz.

Cumartesi günü Batman’da Kur’an Nesli Platformu tarafından Hayat Namazla Güzeldir başlığı altında bir çalıştay gerçekleştirildi. Başlıklardan birisi de Çocuklara Namazı Sevdirmekti. Ertesi Pazar günü de hem Batman’da hem Diyarbakır’da binlerce yavrumuzun katılımıyla yaz çalışmalarının muhteşem bir finali yapıldı. İnşaallah önümüzdeki yıllarda bu etkinlikler yurdumuzun diğer kentlerinde yapılır.

Benim söylemek istediğim; gerek çocuklarımız, gerek büyükler Allah’a, İslam’a çağrılırken bu işe mutlaka teşekkürden başlanması gerektiğine, zaten Rabbimizin de böyle yapmamızı istediğine, bütün peygamberlerin de böyle yaptığına inanıyoruz.

Bunu bir tarafa bırakarak çocukların, hatta büyüklerin bile içinden çıkamayacağı kelamî ispat yollarına dalmanın yanlış olduğunu düşünüyorum.