`Bu seçim var ya bu seçim...`

“Bu seçim var ya bu seçim…”

“Eee, ne olmuş bu seçime?”

“Öylesine önemli ki, senin bildiğin gibi değil…”

Aklım erdi ereli bütün seçimler olduğundan çok fazla abartıla gelmiştir.

Hem iktidar hem muhalefet çevreleri seçimleri kendilerine göre her şeyin sonu veya her şeyin başı olarak göstermeye çalışmışlardır.

“Bu seçim tarihin dönüm noktasıdır!”

“Bu seçim bir hayat memat meselesidir!”

“Bu seçim var olmak veya yok olmak meselesidir!”

“Bu seçim son bin yıllık tarihin en önemli olayıdır!”

Daha sonra bu sloganlarının içini doldurabilmek için hem kendileri zorlandıkça zorlanmış hem de insanımızı psikolojik anlamda zorlamışlardır.

Siyasiler işi bu noktaya getirdikleri gibi onların medyadaki çığırtkanlarının işi çok daha ilerilere taşıdıklarını hepimiz görüyoruz.

Hâlbuki biz geriye dönüp baktığımızda hiçbir seçimin abartıldığı gibi bir ölüm kalım meselesi olmadığını rahatlıkla anlamışızdır.

Veya birileri için çok önemli olsa da bizim için öyle fazla bir şeyin değişmediğini hepimiz görmüşüzdür.

Söylediğimiz gibi bu arada olan hep ülke insanına olmakta, sıkboğaz edilmekte, bir anlamada patlama noktasına getirilmektedir.

Bu tutum, insanımızı cendereye sıkıştırmaktan daha beter etmektedir. Kapılara dayanan ve bir türlü gitmesini bilmeyen yapışkan işportacılar gibi insanımızı siyaseten bezdirmektedir.

Unutmayalım ki bazı şeyler ters teper.

İnsanların üzerine bu denli çullanmak onların önceki olumlu kararlarını bile bir anda tersine çevirir.

Çünkü böyle bir tutum insanımızın iradesine hakarettir, insanımızın güvenilirliğini sorgulamaktır, insanımızı bilgisizlikle itham etmektir, insanımızı her şeyden habersiz yaşamakla suçlamaktır.

 Daha açıkçası bu bir şiddettir ve işin hikmetini yok ediverir.

Eğer bir de seçimleri medyada bu şekilde abarttıkça abartan ve insanları zan ve töhmet altında bırakanlar, insanlar üzerinde iyi intiba bırakmayan kişilerse varın neticeyi siz düşünün. Hatta bu kişilerin karşı tarafa çalıştığını rahatlıkla söyleyebilirsiniz.

Artık günümüzde işportacı ve pazarlamacıların binalara, sitelere girişlerinin yasaklandığı bilindiğine göre siyasi yetkililer kendi çığırtkan işportacılarının sadece karşı tarafın işine yarayacağını unutmamalıdır.

Ne acı bir durum. Keşke doğruları dile getirme görevini böylesi çığırtkanlara bırakmasalardı.