Kasvetli demlerde imanı ziyadeleştirmek
İmanı artırmak dedimse hani o meşhur; imanın artması eksilmesi diye bilinen kelâmî tartışmaları kastetmiyorum.
Tıkandığımız, tükendiğimiz demler olur ya bazen, ufkumuzu bir kasvet kaplayıverir. Şahsi meselelerden olduğu gibi ümmetin içinde bulunduğu problemlerden dolayı insanın ağzını açıp bir çift söz edesi olmaz bazen. Hatta bu durumu yanımızdakiler de fark eder, “bir durum mu var?” diye sorar.
İşte böylesi zamanlarda imanı artırmak için bir atak yapmak, bir hamle yapmak yapacağımız en güzel şeydir.
Nasıl mı artıracağız imanımızı? En basit yolu hemen elimize Kur`an`ımızı alıp en azından kendimiz işitecek kadar seslice okumalıyız. Biiznillah hemen netice alırsınız. Çünkü bu Rabbimizin değişmez bir kanunudur;
“Müminler o kimselerdir ki Allah`ın ismi anıldığında kalpleri ürperir, onlara âyetleri okunduğunda imanları ziyadeleşir ve Rablerine tevekkül ederler.”(8/2)
Dikkat ederseniz kasvetli vakitlerimiz hiç de az olmuyor ve bir Müslüman olarak o anlarda nerdeyse boğulacak gibi oluyoruz. Verimli de olamıyoruz, manevi anlamda iştahtan kesiliyoruz. Daha da kötüsü, bu durum konuşmalarımıza da yansıyor, böylesi durumlarda hep kötümserlik yayıyoruz.
Evet, hiç beklemeden elimize Kur`an`ımızı alıp seslice okumalıyız. Veya okuyan varsa dinlemeliyiz.
Biraz da Rabbimizin adını zikretmeliyiz. Paslanan kalplerin cilalanması için Nebevi tavsiye budur. Gerçekten paslanıyoruz bazen.
Diyelim kendimiz bunun farkına vardık ve bu kasvetten kurtulmanın yoluna girdik. Bir başka mesele daha var. Kasvete bürünmüş diğer insanların içinde olup olmadığımıza da dikkat etmeliyiz. Kendi durumumuz iyi olduğu halde boğulan, tıkanan, moral olarak çökmüş insanların yanında bulunuyorsak bunun da farkında olacağız. Aksi takdirde onlar kendi çıkmazları içinde sizi de boğuverirler. Gücünüz yetiyorsa o atmosferi değiştireceksiniz, yani farkına varıp müdahale edeceksiniz yoksa orayı terk edeceksiniz.
Farkındaysanız kasvete elverişli demler, moralleri sıfıra indiren haberler gittikçe artıyor. Uyanık olmalıyız, en azından kendimizi korumalıyız. Böylesi kötü bir atmosferin çevremize, camiamıza hakim olmasına izin vermemeliyiz.