Boşaltın cezaevlerini, biz geliyoruz!
Bir an önce boşaltın şu cezaevlerini! Ne işi var orada katillerin, canilerin?
Ne işi var orada hırsızların, kapkaççıların, gaspçıların?
Zindanda ne işi var dolandırıcıların, üç kağıtçıların?
Ne işi var uyuşturucu baronlarının, hapçıların, balicilerin?
Cezaevinin de bir şerefi, izzeti ve haysiyeti var canım. Öyle her bulduğunuzu buralara dolduracak olursanız kargaşadan geçilmez.
Her şeyden önce orası Yusuf Aleyhisselamın, Yahya Aleyhisselamın yeridir. Büyük mezhep imamlarının, İmam Serahsilerin yeridir. Seyyid Kutupların, Zeynep Gazalilerin, Bediuzzaman ve Necip Fazılların yeridir.
Evet, affı konuştuğunuz şu günlerde o saydığımız katillerden, canilerden, hırsızlardan bir tek kimseyi bırakmayın içerde.
Aman dikkat edin yanlışlıkla dindarları da bırakmayın, İslam davası uğruna içerde olanlar var, gözünüzü dört açın onlar çıkmasınlar.
Gerçi on altı yıldan bu yana hiç böyle bir hata yapmadınız, böylelerden raporlu ağır hastaları bile bırakmadınız, hep içerde gözünüzün önünde öldüler, ne olur ne olmaz canım, her ihtimale karşı en iyisi böyle yapmak. Bir takım raporlu hastalar cumhurbaşkanlarının yetkisiyle bırakılırdı. Mesela hemşerimiz Abdullah Gül böyle bir hata yapmadı, ağır hasta raporlu bir tek dindarı bırakmadı, ondan sonra bugüne kadar da olmadı.
Orta doğu ülkelerine şöyle bir baksanıza, zindanları dolduranların çoğu dindar ve seviyeli Müslümanlar. Yakışanı da o değil mi? Zindanla özdeşleşmiş değiller mi bu insanlar?
Evet, boşaltın zindanları
Anlaşılan o ki boşalan yerleri bizler dolduracak gibiyiz. Mesela Köklü Değişim dergisi adına Bülent Kurşun 7.5 yıl cezaya yıllar öncesi bir dosyadan çarptırılmış. Hizbu`t-tahrir örgütüne üye olmaktan. Mahkemenin de belirttiği gibi gerçi şiddete bulaşmış bir terör örgütü değilmiş, sadece hilafet istiyorlarmış ama ilerde bulaşabilirmiş. Öyle ya canım işini sağlam göreceksin ne olur ne olmaz.
Evet, muhterem arkadaşlar, yavaş yavaş bizler de hazırlanalım, karıştırdıklarında her birimizin mutlaka bir dosyasını bulurlar.
Bu arada yirmi-yirmi beş yıldır adalet bekleyen Yusufi kardeşler dışarıya çıkamasalar bile dışarıdan onların yanlarına yeni kardeşler gelecek gibi, artık onlar da buna sevinsinler.
Fakat yetkililerden benim bir istirhamım var. Gerek dışarı çıkarmadığınız gerek sonradan içeri alacağınız kardeşlerimizi kendilerine kumpas kuran şu fetöcü hakimlerle, savcılarla ve fetöcü polis müdürleriyle aynı koğuşlara koyun. Gerçekten merak ediyoruz ne olacağını.