• DOLAR 34.631
  • EURO 36.371
  • ALTIN 2915.754
  • ...

Korkarım biz daha çok konuşacağız İdlib`i, daha çok yazıp çizeceğiz. Diyar-ı İslam`dan bu kâfir sürüleri kolay kolay def olup gitmeyecekler.

Başımıza gelen bütün bu belaların sebebini izah etmekte maşaallah hiç de zorlanmıyoruz.

Türkiye`deki dövizin yükselmesini şu sapık moruğun twetlerine bağladığımız gibi başta Suriye olmak üzere Diyar-ı İslam`ın başına gelenleri de aynen dış güçlere bağlayıp rahatlıyoruz, kurtuluyoruz. Fakat gelin görün ki kurtulamıyoruz.

Ha bir de buna içeride iş birlikçi hainleri ilave ediyoruz tamam oluyor vesselam.

Diyorum ki bu kâfir sürülerini üzerimize çeken, kâfirler için cazip kılan bizden kaynaklı bir şeyler yok mu?

Hemen buna da kolay yoldan cevaplar bulacağız: Efendim, kâfirler büyüyen, gelişen, toparlanan bir İslam dünyasını, özellikle bu konuda başı çeken bir Türkiye`yi istemiyorlar, başımıza gelenler hep bu yüzden...

Elbette kısmen doğrudur fakat biz yine başlığımızdaki sorumuzu tekrar soralım. Emperyalist kâfirlere verdiğimiz bahaneler yok mudur?

Eğer bu bahaneleri tam olarak tespit edebilirsek bunları onların elinden almak bizim için daha kolaydır.

İdlib şu anda Suriye rejim güçlerince üç tarafından kuşatılmış, İran karadan, Rusya da havadan bu kuşatmaya destek veriyor.

Suriye`nin başka bölgelerinden gelen sığınmacılarla birlikte şu anda üç dört milyona ulaşan nüfusuyla İdlib katliam beklentisinde. Esed rejimi ve onu destekleyenlerin bahanesi; İdlib`te on bin veya daha fazla Daeş ve diğer muhalifler bulunuyor.

İlginç olan, ABD ve Avrupa bloku İdlib`i Esed rejimine karşı korumak için değil, onlar da söz konusu muhaliflere karşılar. Bir de Esed rejiminin kimyasal kullanma ihtimalinin büyük olduğu bahanesiyle onlara karşı operasyon yapacaklar.

Son olarak İdlib, ondan önceki diğer şehirler, Irak, Afganistan ve saldırıya uğrayan bütün Müslüman yurtlarını şöyle bir göz önüne getirin; Kâfirlerin ortak bahanesi Vehhabi kökenli örgütlerdir.

İşte bu mesele Müslümanların kendilerinin halledeceği, kesinlikle halletmesi gereken en önemli meselesidir.

Diğer yandan vatanı ve inancı için zalim rejime başkaldırmış Müslüman muhalif gruplara bu konuda sorumluluk düşmekte, söz konusu örgütlerden ayrışarak kendilerinin meşruiyetini korumalıdırlar.

Yarınlar için şunu söylemek asla keramet değildir; İslam diyarının neresinde olursa olsun eğer bir yerde Vehhabi kökenli bu örgütlerin az çok kümelendiğini görürseniz iyi biliniz ki orası ABD ve diğer emperyalistler tarafından operasyona maruz kalacak, işgal edilecektir.