Fırtınada yaşamayı, hatta ev yapmayı öğrenmek

Yarınları elbette Rabbimiz bilir; fakat bundan sonra fırtınanın dineceğini, her şeyin süt liman olacağını düşünemiyorum.

O halde fırtınada yaşamayı, daha da önemlisi fırtınada ev yapmayı, yıkılmayacak evler yapmayı öğrenmeliyiz diyorum.

Hem siyasi fırtınayı hem de ekonomik fırtınayı kastediyorum, zaten bir birinden ayıramazsınız ki.

Dolar denilen zıkkımın önceki seviyelere, mesela dört liranın altına düşeceğini boşuna bekleyeceğimiz gibi ABD ile ilişkilerin şu rahibin bırakılmasıyla hatta Trump`ın defolup gitmesiyle düzeleceğini zannetmek de ham hayaldir.

Deprem kuşağında, fay hatları üzerinde yaşayan kentler ve ülkeler nasıl ki oraları terk etmek yerine oralarda yaşamayı öğreniyorlarsa siyasi fırtınalara açık, fırtına kuşağı ve güzergâhında yaşayanlar da artık tez zamanda buralarda yaşamayı hatta bu fırtınaları enerjiye çevirmeyi bile öğrenmelidir.

Maruz kaldığımız fırtına birilerinin durmaksızın hamaset diliyle dile getirdiği gibi tamamen dışardan esen bir fırtına değildir. Peş peşe gelen seçimler, başta ABD ve Avrupa`da yükselişe geçen faşizmin yanı sıra bizim bugünkü toplumsal yapımız bu fırtına ile iş birliği halindedir.

Bir daha tekrar edelim, bu fırtınalar dinmeyecektir.

“Baba, kıtlık daha kaç gün sürecek?” diye sormuş çocuk. Babası da “kırk gün oğlum” demiş. “Demek kırk gün sonra bitecek öyle mi” demiş çocuk. Babası da “Hayır, kırk gün sonra kıtlığa alışacağız oğlum” demiş.

Alışmalıyız fırtınaya. Sadece yaşadığımız coğrafya fırtına bölgesinde olduğu için değil, ülke insanı olarak, hatta daha geniş bir coğrafyanın insanı olarak da fırtınayı celp eden bir yapıya sahibiz. Bulunduğumuz stratejik coğrafyayı değiştirsek bile nereye gidersek gidelim fırtına bizimle gelecektir.

Bayramdan sonra daha sakin ve soğukkanlı, daha sağlıklı düşünmemiz gerekmekte ve buna göre planlarımız olmalıdır.

İslam adına atacağımız adımlar ve bu aziz dava uğruna yapacağımız yatırımlar kesinlikle fırtınaya karşı dayanıklı olmalıdır.

Biliyorum, henüz somut misaller vermedim. Bunu hem sonraki günlere bırakıyorum hem de sizlerin de bu anlamda bir şeyler üretmenizi bekliyorum.

Rabbim inşaallah Kurban bayramını hakkıyla değerlendirenlerden eylesin bizleri.