Sıyamımız kıyamımız, kıyamımız sıyamımızdır

Ne güzel buyurmuş Rabbimiz; “Kütibe aleyküssıyam – Kütibe aleykümülkitâl” , aynı kelimelerle ifade ediliyor; üzerinize sıyam (oruç) yazıldı, üzerinize savaş yazıldı.

Sadece kelimeler değil, anlam da öylesine yakın bir birine. İlk bakışta bir birlerine hiç benzemiyor gibi fakat birazcık düşündüğünüzde varıp aynı yerde birleştiğini görüyorsunuz; İkisinde de asıl olan düşmanla mücadeledir.

Birincisi şeytanla, nefsimizle, hayvani arzularımızla mücadeledir, ikincisi de şeytanın dostlarıyla mücadeledir.

Açlık, nefis ve seytana karşı gerçekten muhteşem bir terbiyedir. Nefsin hakkından oruç gelir. Haddini bildirir, boynunu büker, belini kırar. İnsana insan olduğunu, ilah olmadığını bildirir, kabullendirir.

İnsan her zaman değil kendisini müstağni gördüğünde, özellikle tokluğunda kendisini bir şey zanneder, azıp tuğyan eder.

Kur`ânî deyişle kul ile Allah arasındaki en dikkat çeken fark yemek içmektir. O yemekten içekten münezzeh, kullarını doyuran, yediren içirendir.

Hz. İsa ve annesini ilahlaştıranlara bu açıdan seslenir; “onların ikisi de yer içerdi”(5/75)

Biz ine yazımızın başına dönelim. Evet sıyamımız kıyamımız, kıyamımız da sıyamımızdır.

Aslında kıyam en büyük sıyamdır. Sadece yemekten içmekten ve nefsi arzulardan vaz geçmek değil, dünyanın tamamından vaz geçmektir kıyam.

Bir Müslüman kıyama niyet etmişse sadece bir takım haramlardan, mekruhlardan değil helallerden de, kısacası zevk ve haz adına dünyada ne varsa hepsinden vaz geçmiş demektir.

O zaman şöyle de diyebiliriz; bir Müslüman Allah yolunda cihada, şehadete, kıyama karar vermişse daha şehid olmadan önce henüz bu dünyada iken nefis terbiyesi adına çok büyük makamlara ulaşmış demektir.

Kıyamla sıyamın bir başka akrabalığı; tarihte bir takım zaferler Ramazan ayında gerçekleşmiştir. Bedir savaşı Ramazan ayında kazanıldığı gibi Mekke de Ramazan ayında fethedilmiştir.

Rabbim bu Ramazan ayında da bizlere bu anlamda hedefine ulaşan kıyamlar nasip eylesin.

Gazze`nin yiğit evlatları sıyamlarıyla dünyanın birçok zevklerini terk ettikleri gibi kıyamlarıyla da dünyayı ellerinin tersiyle itelemişlerdir.

Şimdi onları muhteşem iftarlar beklemektedir. Onların bu dünyadaki iftar sofraları fazla muhteşem değil ama cennete Reyhan kapısından girişleri muhteşem olacak.

Fakat biz yine de cennetten önce bu dünyadaki kıyamlarının karşılığını alacaklarına inanıyoruz.