• DOLAR 34.515
  • EURO 36.323
  • ALTIN 2850.41
  • ...

Gazze ve Yemen'de, tüm dünyanın gözleri önünde büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. Başta Müslümanlar olmak üzere, tüm insanlık bu felakete karşı duyarsız kalıyor.

Gazze'de korsanca ve gayri meşru bir kuşatma var. Bir avuç Siyonist, 1,7 milyar Müslüman'ın gözü önünde Gazze'yi ablukaya almış ve bir açık hava hapishanesine çevirmiştir. Uluslararası hukuk açısından da hiçbir izahı olmayan bu korsanca abluka, başta çocuklar olmak üzere, insanlarımızı sessiz sessiz  ölüme götürmektedir. Her gün, yetersiz beslenme ve tedavi olamamadan kaynaklanan çocuk ölümleri haberleri geliyor. Her geçen gün bu ablukanın öldürdüğü çocuk sayısı atmaktadır. Artık, çeşmenin başını tutan bu Siyonist eşkıyaya "dur" demek gerekiyor. İslam ülkeleri ablukanın kalkması ve bu onursuz kuşatmanın kırılması için yeni stratejileri müzakere etmelidirler. İslam İşbirliği Teşkilatı ve diğer kurumlar, artık bostan korkuluğu ve iskele babası olmaktan öteye geçmelidir.

Çocuklarımızın, siyonist düşman tarafından diri diri gömülmesine ne zamana kadar müsaade edeceğiz? Sizin hiç mi onurunuz yok ey halkı Müslüman ülkelerin idarecileri? Aşılara karşı bağışıklık kazanmış virüs ve mikrop misali; artık kınama, açıklama ve protestolar siyonist çete için fazla bir anlam ifade etmiyor. Bu itiraz araçlarından ancak medeni milletler anlar. Güçten ve yaptırımdan başka hiçbir şeyden anlamayan düşmanımıza karşı, onların anlayacakları dilden konuşmalıyız. Biz, kanadı kırık aciz bir kuş değiliz, elimizde bu kanser tümörü olan eşkıyayı dize getirecek nice vasıtalar vardır. Bu vasıtaların asgarisini kullanmamız durumunda bile siyonistler geri adım atacaklardır. Bu gün siyonistlere karşı kullanılacak ve sonuç elde edebileceğimiz en etkili silahlardan birisi, Yahudilere boykot uygulamaktır. Bu silah, hem kolay hem de reel siyasette karşılığı olan bir araçtır. Bireysel tüketiciler ve işletmeler olarak, siyonistlere karşı kararlı bir irade ile boykot uygularsak ve mallarını almaz isek, bunun ne kadar etkili olduğunu görürüz. Halkı Müslüman devletlerin israil ile ticari ilişkileri gözden geçirip mallarına ve hizmetlerine devlet düzeyinde boykot uygulaması durumunda ise iflah olmaz Yahudi'nin nasıl yola geldiğini cümle âlem görecektir. Hele diplomatik ilişkilerin gözden geçirilmesi ve büyükelçiliklerin karşılıklı çekilmesi seçeneği sahaya sürüldüğü zaman, diğer ileri adımlara geçmeden Ortadoğu'da birçok şeyin değiştiğini görürüz. Yeter ki onurlu bir irade ve sürdürülebilir bir strateji ortaya koyabilelim.

Yemen`e gelince; İslam ümmetine zarardan başka hiçbir katkısı olmayan Suudi rejimi, vahşetine bir an evvel son vermelidir. Onurlu devletler, Yemen'deki drama son vermek üzere harekete geçmelidir. Hastalık ve açlıktan dolayı ölen insanların sayısı, savaşta ölen insanların sayısını kat kat aşmıştır. Her geçen gün açlıktan ve hastalıktan ölenler artıyor. Kapıda toplu ölümler var. Kimse bunun hesabını veremez. Hiçbir savaş ve mücadele, sivillerin ölümü için bir gerekçe olamaz. Yemen'de ölen on binlerce çocuğun niçin öldüğünü ve neden bu vahşete maruz kaldığını kim açıklayabilir? Ey özgür olduğunu iddia eden dünya, ayağa kalk, eline ve yüzüne bulaşan bu çocuk kanını temizle. Sivilleri, siyasi kavganın kurbanı yapanlar, sivillerin tarafsız statüsünü hatırlayıp bu statüye riayet etmek durumundadırlar. Başta kadın ve çocuklar olmak üzere, mazlum sivillerin cesetleri üzerine inşa edilen hiçbir kazancın ve zaferin kıymeti yoktur. Sivilleri açlıktan ölüme mahkûm etmek onursuzluk ve acizliktir. "Savaşmayın ve müzakere yolu ile sorunlarınızı çözün, diplomasiye bir fırsat verin", diyoruz.

Ama ille de savaşacaksanız, savaşınız onurlu insanların savaşı gibi olsun. Canavarları bile utandıracak savaş metotlarından vazgeçin, çocuklarımızın kanlarını içmeye artık bir son verin. Artık Yemenli mazlumlar açlıktan, bombalardan ve hastalıklardan dolayı ölmemelidir.