• DOLAR 34.659
  • EURO 36.358
  • ALTIN 2945
  • ...

Son zamanlarda kamuoyunda fazlaca dillendirilen hususlardan biri, Suriyelilerin Suriye'ye gönderilmesinin gerekliliği hususudur. Suriyelilerden kaynaklanan bazı olaylardan da yola çıkarak bu iddialarına bir meşruiyet zemini hazırlamaya çalışıyorlar. Eskiden solcuların ve Esed sevicilerin seslendirdiği bu teze, şimdilerde toplumun farklı kesimlerinden de sahip çıkanlar bulunmaktadır. Gerek yaşanan bazı sıkıntılar gerekse de manipülasyonlar  yüzünden her geçen gün bu tepkiler artmaktadır. Belki bu konu ile ilgili geniş bir sosyolojik değerlendirme yapmak gerekir; ama yazımızın hacminin el verdiği ölçüde bazı noktalara değinmekle yetineceğiz.

Suriyeli misafirlerimiz konusunda ideal değerlendirmemizin yanı sıra, halkın bakış açısını yansıtan realiteyi de göz önünde bulundurmak durumundayız. Bizim düşüncemiz farklı olsa da gerçekleri ortaya koyma adına, bazı tespitlerde bulunmak zorundayız. Yani dile getireceğimiz bazı hususlar tasvip değil, sadece tespittir.  

Suriye'den gelen kayıtlı ve kayıtsız misafirlerimizin sayısının çok kalabalık olmasından dolayı, ciddi bir entegrasyon süreci uygulanmadan Türkiye'nin her tarafına dağıldılar. Anlayış, kültür ve örf farklılıklarından dolayı bazı sorunların yaşanılması kaçınılmazdır. Bu misafirlerin kabulü hususunda daha ciddi bir süreç takip edilebilirdi. Özellikle toplumsal entegrasyon noktasında ciddi tedbirler alınabilirdi. Misafirlik sürecinin uzaması, gerginlik ve bıkkınlıkları artırdı. Bazı Suriyelilerin, özellikle de gençlerin bazı sorumsuz davranışları da işin tuzu biberi oldu. Birkaç milyon insandan müteşekkil bir toplumda bu kadar suç oranının normal olduğu gerçeği göz ardı edilerek, büyük bir infiale yol açacak şekilde kamuoyu hazırlanmaktadır.

Bu süreci, duygusallıktan uzak ve ideal analizlerle sınırlamak yerine, gerçekçi tespitlerde bulunmak durumundayız. Suriyeli gençlerin metropollerde salana sallana gezinmeleri, birçok insanı rahatsız etmektedir. Bizim de şahit olduğumuz bazı sorumsuzlukları yüzünden toplumsal bir tatsızlık olmadan, misafirlik süreci tersine dönmeden ve çok üzücü hadiseler yaşanmadan bir an önce köklü tedbirlerin alınması gerekir. Başta İstanbul olmak üzere, Suriyelilerin metropollerdeki kontrolsüz sayısı, olumsuzluklara zemin hazırlamaktadır. Kayıtlı olmayanlarla beraber metropollerdeki Suriyeli sayısı, bu kentlerin kaldıracağının çok üzerindedir.  Her geçen gün daha sıkıntılı süreçler yaşanabilir.

Suriyelilerden yaşlılar, çocuklar, hastalar ve ihtiyarlar dışında kalanlar, özellikle gençler; metropollerden sınır kentlerine transfer edilmelidirler. Toplumsal bir çatışma ve huzursuzluk için tetikte bekleyenler, bu kırılganlığı Türkiye'yi zor durumda bırakmak için suiistimal edebiliriler. Yaşanacak bazı provokasyonlar, ciddi kırılmalara sebebiyet verebilir. Suriyeli gençlerin sebep olduğu tepkiler, gittikçe Suriyeliler yönelmektedir. Süreç iyi idare edilmez ise, Türkiye'nin şimdiye kadar ki harcamış olduğu emekler boşa gidebilir.

Suriyeli gençler, Fırat kalkanı çerçevesinde kontrol altına alınan topraklarda memleketlerinin imarı için seferber edilmelidirler. Bu gençler, kendi memleketlerini imar etmek üzere Suriye'ye gönderilmelidirler. Memleketleri harap iken ve insan gücüne ihtiyaç duyuyorken zaten onların buralarda gezinmeleri doğru da değildir. Türkiye'deki Suriyeli gençler göz önünde bulundurulduğunda, bu  insan sayısı muazzam bir potansiyeldir. Yüz binlerce Suriyeli organize edildiği zaman, kendi memleketlerinde çok şeyi değiştirebilirler. Başkalarının imar ettiği veya şartlarını dayattığı bir Suriye'ye razı olmak yerine, vatanlarını imar etmek için hazır olmalıdırlar.

Neticede diyoruz ki; Suriye'yi imar etmek için Suriyeli gençler Suriye'ye...