• DOLAR 34.447
  • EURO 36.303
  • ALTIN 2837.002
  • ...

Türkiye'ye sığınan kayıtlı yaklaşık 3 milyon civarında bir Suriyeli nüfus vardır. Bu nüfus içerisindeki kadın, ihtiyar, sakat ve çocukları çıkardığınız zaman, tahminen birkaç yüz bin civarında genç kalır. Evet, ülkesini imar edebilecek olan tahminen yüzbinlerce gençten bahsediyoruz. En kritik zamanda ve Suriye halkı onlara muhtaç iken, zoru göğüslemek yerine Türkiye'ye gelmeyi tercih etmişlerdir. Oysa yaşıtları ve dışarıdan gelenler onların boşalttığı alanı doldurmuş bulunmaktadır. Bu sayıdaki genç nüfus, muazzam bir potansiyel, kendi ülkesini imar etmek için muazzam bir insan gücü demektir. Türkiye, Suriyeliler konusunda artık bir tasnife gitmelidir.

Mazlumlara kucak açarken,  ülkesinin geleceğini imar etme potansiyeline sahip olanları belli bir program çerçevesinde Suriye'ye geri gönderilmelidir. Türkiye, Fırat Kalkanı kapsamında hâkimiyet kurulan alanlara bu gençleri peyderpey göndermeli ve yerinde eğitmelidir. Hayatın normale dönmesi ve normale dönen bu bölgelerde yaşamın tesisi için bu gençler gönderilmelidir. Suriye'nin geleceği için hayati öneme sahip bu devasa potansiyel, zemini hazırlandıktan sonra yumuşak bir geçiş ile Suriyelilerin istifadesine sunulmalıdır. Bu gençler iyi bir eğitime tabi tutulup iyi organize edilirlerse ve kendi topraklarında iyi desteklenirlerse, Suriye'nin geleceğini inşa edecek çeşitli mevkilerde hizmet edebilecek bir yapı oluşturulabilirler. Bu potansiyelin Türkiye'de atıl kalması büyük bir kayıptır.

Suriyeli gençlerin durumu, buradaki tüm Suriyelilerin durumunu da ciddi bir şekilde tartışma konusu yapmadan; bu genç nüfus, kontrolü bir şekilde kurtarılmış bölgelere aktarılmalıdır. Özellikle büyük şehirlerdeki gençler, ilk etapta sınırdaki kamplarda toplanmalı ve makul bir program çerçevesinde Suriye'nin kuzeyine yerleştirilmelidirler. Bu gençler buraya aktarıldıktan sonra siyasi, idari, asayiş, ekonomik vb. açılardan bu potansiyelden istifade edilmeli ve diğer mazlum Suriyelilerin vatanlarına gelişleri için uygun bir zemin oluşturulmalıdır.  Türkiye cumhuriyeti,  Türkiye topraklarında Suriyeli gençlere yaptığı mali yatırım ve ödemelerin bir kısmını bu işlere ayırırsa, netice alma ihtimali daha fazladır. Bütün bunlar, güvenliği temin edilmiş bir bölge merkeze alınarak Suriye topraklarında yapılmalıdır.

Türkiye, böyle bir stratejiyi başarı ile yürütebilirse, hem Türkiye'nin hem de Suriye halkının faydasına olur. Toplum içerisinde farklı fikir ve eğilimlere sahip birçok kişinin bu hususta ortak kanaati, Suriyeli gençlerin Suriye'ye gönderilmesidir. Kanaatimce burada devasa bir potansiyel vardır ve kontrollü bir şekilde bunu Suriye halkının istifadesine sunmak lazımdır. Bu toprakların gerçek sahibi olanlar, başkalarının siyasi takdirine razı olmak ve kendilerine verilen rolü oynamak yerine, kendi geleceklerini inşa etmelidirler. Suriye'den kopmuş olan bir gençlik, Suriye'nin imarında aktif bir rol oynayamaz. Ancak başkalarının çizdiği projelerin figürü olmak zorunda kalırlar. Bir ülkeyi kendi halkının, hele de gençlerinin inşa etmesi, hem o insanların bir hakkı hem de üzerlerindeki bir yükümlülüktür. Kanuni tedbirlerin yanı sıra, Suriyeli genç kardeşlerimize bu şuur kazandırılmalıdır.