Gazze Soykırımına Dair Çağrı
Gazze’de bir yıldan fazladır vahşi bir soykırım var. Soykırım tırmanırken ve tamamen imha ve etnik temizlik boyutuna varmışken, Müslümanların direniş refleksinin daha fazla yükselmesi beklenirken maalesef gittikçe hassasiyet kaybı yaşanmaktadır. Oysa denenmiş yöntemler yerine yeni yöntemlerin daha yoğun şekilde işlenmesi gerekirken ivme gittikçe düşmektedir. Bu ivme düşmesi, Siyonist çete ve işbirlikçilerini daha da vahşileştirmektedir. Aynı zamanda, Gazze konusu, bir turnusol kağıdı gibi maskeleri düşürmekte, herkesin gerçek rengini belli etmektedir.
Filistin meselesiyle alakalı bazı konulara işaret etmek gerekir:
1. israille ticaret konusunda, Türkiye son derece kötü bir sınav vermekte ve bu da Türkiye’nin itibar ve güvenirliliğini yerle bir etmektedir. israil ile yapılan ticaret inkâr edilse de bütün açıklamalar inandırıcılıktan son derece uzak olup şüphe ile karşılanmaktadır. Türkiye’den giden malların, siyonist bir şirket üzerinden sadece Filistinlilere gittiğini iddia etmek, akıl tutulmasıdır. Ambarlı Limanı’nda yapılan protesto esnasında özel güvenlik kılıklı bir eşkıyanın, anayasal protesto haklarını kullanan vatandaşlara silah çekmesi ve havaya ateş açması tam bir faciadır. Terörist siyonistlerden rol çalan bu kendini bilmezin derhal cezalandırılması gerekirken; diğer gün protestocuların karşısına güvenlik kuvvetleri çıkarılmıştır. Burada yetkililere şu çağrıyı yapıyoruz:
“Bu gidiş nereye, bu gidiş nereye?” Kendinize gelin, yoksa yarın Allah’a bunun hesabını veremezsiniz. Tarih önünde mahkûm olursunuz. Yine siyaseten de aziz milletimizin bunun faturasını size ödeteceği muhakkaktır. Gazze konusunda karneniz iyi değildir, kendinize gelin. Gazze konusunda aziz milletimizi hayal kırıklığına uğrattığınız yetmiyormuş gibi, protestoları bastırma ve göstericilere karşı sert bir tutum takınmaya başladınız. Bir an önce bu yanlıştan dönün ve eksiklerinizi de telafi ediniz.
2. Haydarpaşa Limanı’na demirleyen uluslararası sabıkaya sahip ve birçok ülkenin limanlarına sokmadığı israile silah taşıyan gemi, onurlu gençler tarafından protesto edildi. Bu geminin limana yanaşması büyük bir rezalet iken, protestocu yiğit gençlerin gözaltına alınması, rezaletin zirvesi olmuştur. Bu kahraman gençlerimizin alınlarından öpülmesi gerekirken, adliye ile muhatap kılınması tam bir akıl tutulmasıdır. Halk olarak, bu yanlışı esef ile karşılıyoruz.
Bu sabıkalı gemi, israile patlayıcı ve mühimmat götürüp soykırıma yardım ettiğinden ve israil soykırımı da uluslararası mahkemelerde mahkum edildiğinden, bu gemiye derhal el konulmalıdır. Yine bu zeminden hareketle; bundan sonra bu tür gemilere el konulmalı ve mürettebat hakkında yasal işlemler başlatılmalıdır. israile giden bütün lojistik faaliyetler gayri meşrudur ve müdahale edilmelidir. Siyonistlerin can damarları kesilmelidir. Siyonistlere giden her türlü mal, soykırıma yardım etme anlamına gelmektedir. O halde bu faaliyetlere, uygun yöntemlerle müdahale edilip engellenmelidir.
3. Gazze’ye ve Lübnan’a insani yardım koridoru açılmalıdır. Bu topraklara aynı zamanda barış gücü gönderilmelidir.
4.Çifte vatandaşlığa sahip katil siyonistlerin derhal Türkiye vatandaşlığından çıkarılıp hak ettikleri cezaya çarptırılmasını öngören kanun tasarısı desteklenmeli ve bir an önce yasallaşmalıdır.
Ey iktidar, siz neyi bekliyorsunuz. Sizden söz değil, beddua değil icraat istiyoruz. Bu, sizin imtihanınızdır. Eğer HÜDA PAR’ın bu önerisine destek vermez iseniz, bunun hesabını veremezsiniz. Aziz ve Celil olan Allah katında bunun hesabını vereceksiniz. Tarih önünde ve insanlık vicdanında mahkûm olacaksınız. Gelecek nesiller, sizi bu ayıp ve utanç ile hatırlayacaktır.
Her partiden, insanlığın onuru ve parçalanmış bebekler için el kaldıracak onurlu insanlar arıyoruz.
İslam cephelerinin direniş ve şehadet şafaklarına and olsun ki; zafer, mazlumların ve direnişin olacaktır. Tarihin hangi tarafında duracağınız ise sizin tercihinizdir.