• DOLAR 34.944
  • EURO 36.745
  • ALTIN 2979.98
  • ...

Gazze soykırımı ile başlayan süreç, gittikçe farklı bir formata evrilmektedir. Katil Netenyahu, bütün Ortadoğu’yu ateşe atmak için, sınırları sonuna kadar zorlamaktadır. Hatta rivayet o ki, kendi savunma bakanı ile de ters düşerek, ne olursa olsun bütün halkları ve ülkeleri bu yangının içerisine atmaya çalışmaktadır. Her geçen gün sürece yeni aktörler dâhil olmaktadır. Bu süreç geri dönülmez bir noktaya gelmeden, tüm ülkeler cesur bir siyaset üretmek zorundadır.

Bu meselenin bir boyutu, arzı mevud için gereken zemin ve koşulları hazırlamaksa, diğer bir önemli bir boyutu; İslam dünyasını Şii-Sünni olarak bölmek ve işbirlikçi yöneticiler üzerinden hakları karşı karşıya getirmek ve ebediyen düşman yapmaktır. Yaygın bir savaşta Siyonistlerin tarafında yer alacak olan işbirlikçi hain yöneticiler, Müslüman evlatlarını bir odun gibi bu ateşin malzemesi yapacak ve biri birine karşı savaştıracaktır. İş öyle bir noktaya gelecektir ki; Müslüman halklar asla bir araya gelemeyecek kadar biri birine uzak düşecektir.

Tüm Müslüman ülkeler ve onurlu yöneticiler gelen bu büyük tehlikeyi ve yaygın saldırıyı görüp askeri anlamda da maksimum tedbir almalıdır. Siyonizm karşıtı bir pakt oluşturulmalı ve aynı zamanda küresel dengelerden istifade ederek denge siyaseti güdülmelidir. İnsanlığın böyle bir savaşı asla kaldıramayacağını ve 3. Dünya Savaşı koşullarının hızla oluşturulduğunun altını çizmek gerekir. Son Ukrayna saldırısı basit bir olay değildir. Ukrayna ordusunun Rusya topraklarında ilerlemesi, Ukrayna’nın kurmay aklı ve imkânları ile değildir. Aslında plan ve kabiliyet NATO’ya aittir. Bu hamle, Ortadoğu’daki gelişmelerden kesinlikle ayrı düşünülmemelidir.

Yine bugün Amerikalı bir albayın yapmış olduğu açıklama kesinlikle yabana atılmamalıdır. Bu açıklamaya göre; PKK-PYD, Türkiye’ye karşı kullanılacaktır. Bu, arkasının dolu olduğunu düşündüğümüz ciddi bir iddiadır. Süreç içerisinde vekiller aracılığı ile İsrail, Türkiye’nin komşusu olabilir. Amerika’nın PKK-PYD’yi kullanacağı en önemli alan şu olabilir:

Bir Lübnan-İsrail savaşında veya daha yaygın ölçekli bir savaşta; İran-Irak-Suriye-Lübnan lojistik ve askeri hattını kesmek için Pkk devreye sokulacaktır. Bu hatta büyük bir savaş yaşanabilir. Pkk, Amerika’ya diyet borcu ödeme çabası ile böyle külfetli bir işe girişecek olursa, bölgesel güçler ve bölge ülkelerinin hışmını üzerine çeker. Burada şunu belirtelim ki; hiçbir yerel güç böyle bir savaşta mayın eşekliği yapmamalıdır. Zira bu eşekliğin bedelini ağır bir şekilde öder. Suriye’de Pkk’nin böyle role razı olmasının bedelini Türkiye topraklarında da ödeyebilir. Ortaya çıkan karmaşık tabloda bölge halkları çok zarar görebilir. Halk ve hareketler seviyesinde de; İsrail ile yaşanacak bir savaşta Pkk’nin israil’in yanında yer alması ve mobilize olması, kendi taraftarlarını da çok zor durumda bırakabilir. Onurlu Müslüman halkların ve hareketlerin bu hususta onurlu bir direnç ortaya koyacağı öngörülmektedir. Kimse, Siyonistlerin çılgın politikalarının kuklası ve uygulayıcısı olmamalıdır. Hangi milletten olursa olsun tüm onurlu insanlar Siyonizm karşıtı cephede yer almalı ve Siyonistlerin kadim ve büyük planlarının bir parçası olmamalıdır.