• DOLAR 34.636
  • EURO 36.555
  • ALTIN 2930.713
  • ...

Türkiye’nin geçirmiş olduğu yerel seçimler ile alakalı birkaç noktaya dikkat çekmek istiyorum.

İktidar partisi bu seçimlerde olmayacak hatalar ve bunun neticesinde büyük bir hüsran yaşadı. Aslında CHP’nin kazanmadığı, AK Parti’nin ağır bir hezimet yaşadığı bir seçim geride kaldı. Mevcut iktidarın bu ağır yenilgiden ders almaması durumunda, yenilgi yenilgi büyüyen bir parçalanma süreci yaşanacaktır. Her ne kadar yerel seçimlerin karakteri farklı olsa da bu sonuca ağırlıklı olarak genel faktörler etki etti. Ama gereken dersler çıkarılmaz ise bu mahalli yenilgi, bir devrin kapanması ile sonuçlanabilir. Bu seçime etki eden temel faktörler ile alakalı şunlar zikredilebilir:

  1. Gazze meselesinde hükümet son derece başarısız bir performans ortaya koydu. Hem kendisine oy verenleri hem vicdan ehlini hem de dünya halklarını ve İslam ümmetini büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. Terör çetesi israilin soykırımını durdurma adına sadra şifa adımlar atılmadı. Hiçbir risk alınmadan sadece göstermelik adımlar atıldı. Bu kötü performans, bugüne kadar her şartta AK Parti’ye oy veren seçmende büyük bir kırılma gerçekleştirdi. Bu seçmenin büyük bir kısmı başta YRP olmak üzere muhafazakâr olarak görülen partilere oy verdi. YRP’nin en az %4’lük oy oranının buradan geldiğini düşünüyorum. Hatırı sayılır bir kesim de mezkûr durumu protesto etmek için sandığa gitmedi. Allah; kendi siyasi çıkarlarını önceleyen ve bu sebeple Gazze konusunda sınıfta kalanları, sevdikleri ve korktukları ile imtihan etti.

Ey Cumhurbaşkanı, Gazze’deki çocukların cesetleri yenilmek üzere köpeklerin ağzında iken ve mazlumlar katledilip İslam ümmetinin şerefi ayaklar altına alınmış iken, en büyük maslahat; açlıktan ölen ve cesetleri köpekler tarafından yenilen çocuklarımızın ve İslam ümmetinin onurunun kurtarılmasıdır. Allah ile mazlumlar arasında perde yoktur. Uğrunda sessiz kaldığınız siyasi menfaatiniz ile imtihan oluyorsunuz ve imtihan olmaya devam edeceksiniz. “Ey Müslümanlar” diye feryat eden mazlumların feryatlarına kulaklarınızı tıkarsanız bu imtihanınız büyüyecektir. Dünya ve ahirette nedamet ile sonuçlanacak bir süreç başlamadan, sizleri çağıran ümmetin çocuklarının feryadına kulak verin. Bundan daha büyük bir maslahat yoktur.

  1. Gazze konusunda sadra şifa bir icraat ortaya konulmadığı gibi, özgür dünya halkları içerisinde bizleri utandıran gemi ticaretine bile engel olmadınız. Vicdan sahibi insanların seslerine kulak tıkadınız. Mazlum kardeşlerimiz açlıktan ölürken, terör çetesi israile lojistik destek sağlayan hainlere engel olmadınız. Resmi verilerle de teyit edildiği üzere; her gün en az sekiz geminin terör çetesi israil’e gemilerle mal taşımasına engel olmadınız. Hatta partinize mensup bazı şahısların bu gemi ticareti içerisinde olduğu yönünde çok ciddi iddialar var. Özel sektör faaliyeti deyip işin içerisinden çıkmaya çalıştınız. Bilinmezliği adres olarak gösterip suçu adeta cinlere ve perilere attınız. Peki, bu devleti kim yönetiyor? Devletin istemediği bir ticareti kim yürütebilir? Ve halk bu açıklamaları nefret ile karşıladı. Hem gemi sahiplerini hem de engel olmayan yöneticilere lanet ile mahkûm etti. Tabiri caiz ise gemilerin laneti, seçim sonuçlarını belirleyen en önemli hususlardan birisi oldu ki, hala bu yanlışta ısrar etmeye devam ediyorsunuz. Bu güne kadar sadece size oy veren nice seçmen, sadece bu gemi ticaretinden dolayı ya sandığa gitmedi ya da başka bir partiye oy verip size kırmızı kart gösterdi.
  2. AK Parti iktidarının ana gövdesi emekliler ve kamu işçileridir. Kamu işçilerinin bütün makul itirazlarına rağmen herkese verilen zam kamu işçilerinden anlaşılmaz bir şekilde esirgendi. Kamu işçileri de ilk fırsatta kendilerini unutan hükümeti unuttu ve kırmızı kart gösterdi.

Milyonlarca emekli, hayatın ağır yükü altında ezildiklerini ve geçinemediklerini haykırdı; ama hükümet bu kesimi sadece oyaladı. Oysa kurulduğu günden beri, AK Parti’yi emekli oyları ayakta tutuyordu. Emekliler son ana kadar beklediler bir iyileşme olur umuduyla. İşte ne olduysa son on günde oldu. Emekliler umudunu kesince, hükümete okkalı bir tokat indirme kararı aldı. Bütün anketler alt üst oldu ve anket şirketleri bile bu kadar kısa bir süreç içerisinde değişen tabloya bir anlam veremedi. Hatta bazı anket şirketleri açıklamaları geciktirip sonuçları da tereddüt ile açıkladılar. Son on gün içinde seçim sonuçları, hiç kimsenin beklemediği şekilde/tarzda şekillendi.

Yolsuzluk, kokuşmuşluk, kibir, halktan kopma ve geldiği yeri unutma, sokak köpekleri meselesi, yanlış aday tercihinde ısrar etme, yanlış seçim stratejileri, gençlerin Kemalist kültür ile yetişmesine zemin hazırlayıp Kemalizm’i kimseye bırakmama eğilimi ve milliyetçi zihniyeti büyüten eğilim (Her şey aslına rücu eder kaidesince; Kemalist zihniyet ve milliyetçi zihniyet ile yetişen gençler asıl adreslere oy verdiler.

Oysa AK Parti, toplumsal taban kazanmak ve kalıcı hale getirmek için; Akıncılar ve MTTB geleneğini,  Anadolu irfanı ile harmanlamalı idi.)

Sayılan bu nedenler, yenilgiyi hatta ağır hezimeti hazırlayan diğer faktörlerdir.

İktidarın ve Sayın Cumhurbaşkanı’nın bundan ders çıkarıp hatalarına son vermeleri tüm vatandaşların umududur. Aksi taktirde; uzunca bir süredir iktidarda olan bu partinin dağılma sürecine girmesi kaçınılmazdır.