Cehennemlerine odun taşıyan gemi sahipleri
“Ticaret” adı altında onurlarını satanlar ya da mazlum kanı ile karınlarını doyuranlar…
Bu izah edilemeyen fiilin faillerinin adını siz koyun ey aziz halkımız. Şu satırlar yazılırken bile ihanet ve zillet yüklü gemiler, Siyonist limanlara mal sevkiyatı için seyir halindeler. Dünyanın en büyük terör örgütüne yardım ve yataklık edenler, bütün insanlık ailesine karşı cürüm işlemektedir. Hem de kurşundan daha ağır ve kanalizasyondan daha kesif. Halkımızın ve gönlü insanlıktan yana olanların tüm itirazlarına rağmen, hâlâ teröre yardım ve yataklık edenler var. Filistin Sağlık Bakanlığı’nın dünkü açıklamalarına göre; açlıktan 28 çocuk öldüğü halde… Nicesi de açlıktan ölme tehlikesi ile karşı karşıya… Bu onur ve haysiyet tüccarlarına kim dur diyecek? Mazlumların kanlarını ve çocukların masum bedenlerini sofralarına katık yapan ve karınlarını cehennem ateşi ile dolduran; dünya halkları içerisinde başımızı eğen, “kendi yumurtalarını pişirmek için değil komşunun evini, bir cihanı ateşe verecek olan” ihanet çetesine kim dur diyecek?
Yetkililer de bilmelidir ki, bu vebali kaldıramazlar ve bunun ağır bir bedeli olacaktır. Hem bu dünya da hem de dar-ı ukbada… Siyaseten de bunun ciddi sonuçlarının olacağını hatırlatalım. Halkımız, bu rezaleti asla unutmayacaktır.
Şu mübarek ramazanda kardeşlerimiz üzerine bomba yağarken, sahile vurmuş balıklar gibi çocuk ve bebek cesetleri üst üste yığılırken; hangi yüz ile Müslümanlıktan bahsedebiliyorsunuz? Hangi vicdan ile insan olduğunuzu iddia edebiliyorsunuz? Dünya malı için onurunu paspas yapanlar olarak nesiller boyunca bir utanç abidesi olarak hatırlanacaksınız.
Hiçbir uyarı, ikaz ve nasihatten anlamayan; kendi menfaatlerine her şeyi kurban eden bu şahıs ve firmaları protesto etmek gerekir. Avrupa’daki aktivistler gibi bu fabrikaların kapısında usulünce kesintisiz eylem yapmak gerekir. Bizden görünen ama kendi menfaatleri için mazlumları çıkarlarının dişlileri arasında öğüten bu zalimler, günü gelince kendi memleketlerini de muhtemelen düşmanlarına satarlar. Zira bunların kıblesi ve kutsadıkları tek şey menfaatleridir. İnsan bir defa onurunu ve duruşunu yitirdi mi, hangi derin çukurlara yuvarlanacağını kimse kestiremez.
Gazze meselesinde Türkiye sınıfta kaldı ve dünya halkları hayal kırıklığına uğradı. Şu yükü rezalet ve ihanet olan gemi meselesinden sonra tüm dünya; özellikle de dost halklar ve ülkeler tam bir hayal kırıklığı yaşamaktadır.
Tekrar çağrıda bulunuyoruz:
Hiçbir şey yapamıyorsanız/ yapmıyorsanız bile bari şu gemileri durdurunuz. Bu konuda ileri sürülen mazeretler kesinlikle inandırıcı değil ve kimse inanmıyor. Bu utanç verici eylemin öznesinin, kahir ekseriyetle dindar geçinen insanlar olması bu işin vahametini ve rezaletin ağırlığını daha da artırmaktadır. Aslında dindar postu giymiş olan din simsarlarının ve diğerlerinin kutsadığı tek değer, cehennemlerini tutuşturan odunlarıdır.
Hiçbir şey olmamış gibi sağ kulağı üzerine yatanlara yazıklar olsun. Gazze’de şehit naaşlarını taşıyan atların ve merkeplerin nalları kadar değeri olmayanlara yazıklar olsun. Tek kutsalları dolar olan haysiyet fukaralarını, halk olarak takip ve ifşa etmeye devam edeceğiz. Aziz ve Celil olan Allah’tan temennimiz; iki cihanda da gemi ashabının iflah olmaması ve iki yakasının bir araya gelmemesidir.