• DOLAR 34.636
  • EURO 36.555
  • ALTIN 2930.713
  • ...

Gazze’de işgal, soykırım ve vahşet artarak devam ediyor. İşgalci terör örgütü israil’in devasa kayıplarına rağmen, süreç devam ediyor. Her gün, başta kadın ve çocuklar olmak üzere, yüzlerce masum insan soykırıma tabi tutuluyor. Hiçbir kural ve değer tanımayan teröristler, beyaz bayrak taşıyan ve kendi ilan ettikleri sözde güvenli bölgelere ilerleyenleri bile zalimce, zevk olsun diye vuruyorlar. Dün, bir kadının elinde beyaz bayrak olduğu halde ilerlerken keskin nişancı ateşi ile şehid edilmesi, bu tür vahşetlerin sadece bir örneğidir. Özellikle son zamanlarda sivillerin evlerinin bombalarla, zevkle havaya uçurulması; hatta adeta küçük bir mahallenin yerle bir edilmesinin videoları var. Sadistçe ve köpekçe bir haleti ruhiye ile bu vahşetler kayda alınmakta ve insanlık suçu olan bu soykırım, sosyal medya platformlarında pervasızca yayınlanmaktadır. Gazze’nin büyük bir kısmı haritadan silindi ve yaşanmaz hale getirildi. Yani sadece insanlar değil, şehirler de bu soykırımdan nasibini almaktadır. Siyonistlerin planları doğrultusunda alt yapıya varıncaya kadar her yer ve her şey, yerle yeksan edilmektedir. Yaşama ve hayata dair ne varsa yok edilmektedir. Filistinlilerin bütün geçim vasıtaları da ortadan kaldırılmaktadır.

Siyonistler, Gazze’yi insansızlaştırmak ve işgal etmek, Gazzelileri yurtlarından sürmek istemektedir. Bütün bedellere rağmen, Siyonistler süreci bu mecrada şekillendirmeye gayret etmektedir. Bu güne kadar ortaya konulan hiçbir çaba, Siyonistleri bu hedeflerinden döndürmedi.  Şu an Siyonistlerin vahşeti karşısında insanlığın engelleme çabaları başarılı oldu denilemez. Bu yolda ortaya konulan bütün yöntemler kıymetli olmakla beraber,  sonuç vermeyen yöntemlerle yetinmek akıl kârı değildir. Artık ilave, ezici ve sonuç verecek yöntemlerin nasıllığının müzakere edilmesi gerekir. Bu yöntemlerin bir bedeli olsa bile, tüm insanlığın, özellikle Müslümanların bu bedeli göze alması gerekir.

İslam ümmetinin, Siyonizm ile savaşında bir kale olan Gazze’nin yükü omuzlanmalı ve ödenecek bedeli tüm Müslümanlar paylaşmalıdır. Denenmiş olan ile yetinmek akıl kârı değildir. O halde yeni bir merhaleye geçiş yapmak gerekir. Sabır ve kararlılıkla bu savaşı sonuna kadar sürdürmek gerekir. Burada unutulmaması gereken çok önemli bazı noktalar var ki, bunları gözden kaçırmamak gerekir.

Öncellikle; Gazze İslam Direnişi’nin övgüye değil, yardıma ihtiyacı vardır. Yani bu sürece, sonuca etki edecek bir duruş ile katkıda bulunmak gerekir.

Cepheden gelen güzel haberler bizi rehavete sürüklememelidir. Burada çok büyük bir tehlike vardır. Sürecin iyi bir mecrada yürüdüğü algısı oluşmaktadır. Oysa unutulmamalıdır ki, bu süreç zannedildiği gibi kolay bir şekilde değil, büyük bedeller ödenerek yürütülmektedir. Sivil kayıpların yanı sıra, sadece Siyonistlere karşı değil, 77 düvele karşı savaşan İslam savaşçıları da büyük bedeller ödemektedir. Ve mutlaka müdahale farzdır. Savaş, her iki tarafı tüketmektedir. Siyonistlerin arkasında başta ABD olmak üzere, birçok devlet ve küresel şirket vardır. Oysa Gazze Direnişi böyle bir desteğe sahip değildir. Süreç uzadıkça bu durum Siyonistleri tüketmekle beraber, başta lojistik destek olmak üzere direnişçileri daha fazla zor durumda bırakabilir. Kısacası savaşın gidişatını orantısal olarak değerlendirmek gerekir.  Savaş mantığı ve askeri mantık bunu gerektirmektedir.

Unutmayalım ki, günün sonunda yarım kalmış ve zafer ile taçlanmamış kahramanlık hikâyeleri değil, elde edilen somut neticeler muteber olur. Maç, 90 dakikadır. Maçın başına ve ortasına değil, son düdük çaldığı zamanki skora bakılır. O halde değerlendirme, duruş ve hamlelerimizi bu perspektife göre yapmak gerekir.

Selam ve dua ile