“Surda bir gedik açıldı, mukaddes mi mukaddes”
İslam ümmetinin, Siyonizm ile savaşında, tarihi anlar yaşıyoruz. Siyonizm’in kalesinde “mukaddes mi mukaddes”, büyük bir gedik açıldı. İslam ümmetinin, siyonizm kanserini bertaraf etmesi için büyük bir fırsat doğdu. Müslüman olan ülkeler; Filistinli “Başeğmezlerin” açtığı bu mukaddes çığırı fırsat bilip Siyonizm kalesini yerle yeksan etmelidir. Filistin Direniş Güçleri’nin; terör çetesi israil’e düzenlediği muazzam operasyon; siyonistlerin aslında ne kadar da kof ve içi boş bir kütüğe benzediğini ortaya koydu. Siyonistlerin propaganda ile inşa ettikleri karizmaları, çok fena çizildi ve İslam’ın evlatları; o necis karizmayı, yiğitçe ayakları altına aldılar. İslam ümmetinin baş eğmez serdengeçtileri üzerlerine düşeni fazlasıyla yaptılar ve israil’in aslında kâğıttan bir kaplan olduğunu ortaya koydular. MOSSAD, Şin Bet, işgalcinin ordusu ve diğer bütün şer uzantılarının aslında bir hiç olduğunu ortaya koydu. Bütün imkânlarına rağmen, MOSSAD efsanesinin koca bir yalan olduğu ortaya çıktı. Musa’nın asası, uydurulmuş bütün sihirleri yutup bir avuç yeteneksiz zalimin ipliğini pazara çıkardı. Bir avuç yiğit, emperyalizmin ve siyonizmin dengesini müthiş şekilde bozdu. Hz. Muhammed’in ordusu geri döndü ve Yahudiler’e Hayber’i tekrar yaşattı. Cehennemi bir ateş ile Siyonistlerin ayakları altındaki toprakları tutuşturdu. Ey İslam ümmeti, açılan mukaddes gedikten içeri girin ve siyonizmin kalesini fethedin ve Hayber’in ruhu ile Hayber’i günümüze taşıyın. Artık sözü bir kenara bırakıp icraatta bulunma zamanıdır. Haçlılar, siyonist israil’e desteklerini açıklarken ve bazı ülkeler de bunu fiiliyata dökerken; İslam ümmeti, gelinen aşamaya rağmen hala korku ve ürkekliği üzerlerinden atamadı. Oysa siyonizm, sadece Filistinlilerin değil, tüm İslam ümmetinin; hatta tüm insanlığın düşmanı olan habis bir kanser urudur. Yere kapaklanmış olan şeytanı, insanlık ailesi olarak beraberce recm edelim. Ey insanlık, ey gönlü adalet ve özgürlükten yana atanlar, Filistin’de masun sivil halka karşı yürütülen topyekûn bir soykırım vardır. İnsanlık onuru adına bu soykırıma karşı duralım. Askeri anlamda direniş güçlerinin karşısına çıkamayan zalim siyonistler, hava bombardımanı ile kadın çocuk demeden Gazze’yi soykırıma uğratmak istiyor. Yıllardır israil’in yapmış olduğu akıl almaz, vicdan kabul etmez uygulamaları, süreci bu aşamaya getirmiştir. “Bal arılarının takılıp kaldığı, eşek arılarının delip geçtiği” uluslararası hukuka göre bile meşru olmayan korsan Gazze ambargosu, bu toprakları bir açık hava hapishanesine çevirdi. Filistinliler her gün katledildi, ekinleri ve suları yok edildi, işgal sessizce derinleştirildi, yeni Yahudi yerleşimciler getirildi. Mescid-i Aksa’nın kutsiyeti ayaklar altına alındı ve günübirlik işgal edildi. Uluslararası statüsüne rağmen hiçbir kural tanınmadı. İşgalci israil, gittikçe küstahlaştı ve bunun bir sonucunun olmayacağını zannediyordu. İslam’ın evlatları, Şeyh Ahmed Yasin’in çocuk generalleri büyüdü ve siyonist iblislere “dur” dedi.
Ey İslam ümmeti, sıra sizde…
Her biriniz elinize bir kova alıp siyonizm necasetini temizlemek için su dökerseniz israil’i sel alır. Ayağa kalkın ve Hayber ruhu ile terör çetesi israil’e tarihi bir hezimet yaşatıp tarihin çöplüğüne atın.